BİR GEMİ GEÇİYOR EVİN İÇİNDEN YUTKUNUŞ YÜKLÜkendimden dışarı çıkmıyorum bu aralar göndermediğin mektupları okuyorum sonra tek tek zarfa geri koyuyorum onları özenle bir yağmurcuk kuşu dikkatimi dağıtıyor pencereme dokunup kaçıyor anlatacakları varmış gibi özgürlüğü anımsıyorum dili yamultan o korkunç sözcüğü bütün zamanların en iyi oyuncusudur o ardından insan hakları, adalet ve kelepçeler sırayla geniş bir alana yayılıyor irileştikçe irileşiyorlar sesleri gittikçe yakınlaşıyor uygarlık tahripçilerinin ve zulmün azgın binicilerinin homurtuları insanlara bakıyorum yüzlerindeki kusursuz çöle birden hatırlıyorum çölün yüzlere neden yerleştiğini çöl yanıttır çıkmıyorum kendimden dışarı uzun zamandır ağaçtan yapıldım ben yakılacak yaştayım gün sona erip okunacak mektup kalmayınca bir gemi geçiyor evin içinden yutkunuş yüklü daha çok artıyor yalnız kalma isteğim bir pankart açıyor hayalgücü taşıyıcıları küçük balkona: “yalnızlık yasaklanmıştır” diye yazıyor üstünde yalnızlık gece yarısı ansızın açığa alınmış kanun hükmünde karar-nağmeyle üstelik hakkında hiçbir muhakeme kararı olmadan |
Belki de dışına dışına itiliyoruzdur zamanın, içeri girecek paramız yok.
Şiirde çok değişik, orjinal söylemler ve ilk okuduğumuzda hayranlık ve imrenme hormonumuzu harekete geçiren harika tasvirler var
Değişik bir üslup, değişik bir kurgu.
Hayat labirenti içinde çentik atılmış kareler, ortak yazgılar, yalnızlıklar, hak hukuk çatışmaları şiirsellikle dillendirilerek realize edilmiş.
Şiirle ve esenlikle hep
-Ramazan Boran tarafından 3/6/2021 11:16:26 PM zamanında düzenlenmiştir.