KAYIP SON PARÇAYI ARAYIŞIN SERÜVENİ“ben hiçbir şeyin ilacı değilim, adımı kullanarak yalan söylemeyin birbirinize” diye öfkeyle bağırdı insanlara zaman zamanın sağlığı bozuk, öksürüyor kusuyor yuttuğu insanları varlığın sokakları; et ve kemikten ibaret çölden bir okyanusun ortasına bırakmışlar bizi yaralar okyanusu bir gemi geçiyor yanımızdan; kırılmış kalp yüklü başka bir şiirde de görmüştüm o gemiyi kelime yüklüydü sadece fark etmemişlerdi bizi yine böyle arkasından bakıyoruz geminin bozulmuş bir çağın geçişini izliyoruz gözyaşları içinde hayatın ıslak güvertesinde toplanıp son hissedilme tarihi geçmiş duyguları atıyorlar içimizdeki müzik susunca anlıyoruz okyanus değilmiş aslında orası uyanılmış rüyalar çöplüğü varlığın sokakları; koku ve kabuktan ibaret el sallıyoruz ışığın ölüşünü izleyenlere el salladıkça Zeyno’nun elleri kan ülkesi benimkilerse boşluklar kulübesi kimse görmüyor dünyanın çektiği acıyı varlığın sokakları; kan ve boşluktan ibaret Zeyno, kimliğini arıyor o sokaklarda bir çocuk yanaşıp fısıldıyor kulağına; "yırtılıp atılmış mektupları yapıştırma ustası" olduğunu Akdeniz’de çamurdan yapılmış bir duvarda yazıyordu: kayıp son parçayı arayışın serüveni bütün bunlar |
zaman kalbinde suyu çekilmiş bir tohum.