ANLAMIN ÇIĞLIKLARIYLA DOLUDUR İNSAN ZİHNİ
Kötü kader diye bir şey yoktur;
21. yüzyıl vardır. Ve bu yüzyıl yavrucuğum; Bir kelebeği bile intihar ettirebilir (Jose Saramago) ... “gerçek, bir aldatmacadır; herkes kaçar ondan” dedi en iyi arkadaşım gerçeküstücülük özgürlük de öyledir bakmayın afili tavırlarına kimse özgür değildir özgür olan bile yakılmakla tehdit edilir özgür olan kimse aşık değildir artık yirmi birinci yüzyılda sıradanlık duvarına çarpa çarpa silikleşir burkulmuş kalplerin oyuncağıdır aşk bütün bedenini donatır aşık olma fikriyle gerçekte bomboştur içi, hiçi ise dopdoludur saflık ölmüştür yirmi birinci yüzyılda intihar da öyledir bunaltıya düşen için kimse intihar etmez, onu içsel cebinde taşır çan kulesi gibi yerleştirir onu zihnine yaşamı hatırlatır gonk sesi her saat başında bunaltının aksesuarıdır intihar düşüncesi ama dâhil değildir buna Sylvia Plath ve Nilgün Marmara hayatın en vurucu imgesi olsun diye seçmişlerdir ölümü onlar insanların çoğu yalancıdır, bir kısmı da korkak dünyanın en hakiki gerçeğidir bu gerçek, yolumuza aniden çıkan bir aldatmacadır başını başka yöne çevirir onunla karşılaşan yine de kardeş gibidirler yalan ve gerçek birbirlerinin yerine geçerler uygun ağız bulmak için “insan yalnızlıktan gelmişti, sonra kayboldu boşluğun metropolünde ve yalnızlığa geri döndü, evine” dedi en iyi arkadaşım gerçeküstücülük anlamın çığlıklarıyla doludur insan zihni varlığın duvarına çarpa çarpa belirginleşir ancak duyulmazlığın sahrasıdır yirmi birinci yüzyıl |