HATIRLAMA PROVALARIıssızlık ürün vermeye başladı hissediyorum aynı anda sahneye çıkıp halkı selamlıyorlardır şimdi; ıssızlık ve hatırlama günleri nasıl da hüzün çökmüştür şimdi o düşsel tarlaya hüzün; söyleyecek çok şeyi olanların ama yutkunup söyleyemeyenlerin atası ondan yaratıldık biz eski hisler kasabasında gezip durduk çağlarca o yara senin bu yara benim o kadar derinlere düştük ki ve o kadar uzun süre kaldık ki orada fark edilmeden yine de isyan etmediler yüzümüze çizgiler işleyen uysal işçiler eskiden buraları sönük değildi bu kadar kuşlar, fidanlar, ağaçlar, dağlar sakıncalı imge sayılmazlardı güz altına alınmazlardı anlamlarından dolayı sen çıkar gelirdin elinde direnişin tarihçesi ah, bir gülücük hediye ederdin yeryüzüne dağılırdı insanın insanı kaybettiği sisler mevsimi çıldırırdı kulakları sağır ülke; duyamamaktan! serbest bırakılırdı ellerimiz delil yetersizliğinden ellerimiz; onların alkışladığını alkışlamayan ellerimiz şimdi şiire kapıyı açıyordur karanlığın uzakta oluşu gerçeğin ışığıyla aydınlanan düşler sokağı, ah! yalınayak koşardık yaşama sevincinin peşinden yorgunluktan ayaklarımız duygu toplardı eskiden sık sık uğrardı mahallemize yaşama sevinci şimdiyse kayıplara karıştı hayal kuraklığı yüzünden az sonra ürün vermeye başlayacak hatırlama provaları gelip bizi bulacak yeryüzüne hediye ettiğin gülücük dolaşıp duracak o anlam senin bu anlam benim ve sahtelikten çürümüş sözcükler gibi devrilecek ağızlarında Allah beyinlerinde şeytan olanların hükümeti |
Şimdilerde meydanlar boş, direniş suskuda ve eller bir başka kederli...
Yoksa, yoksa sırf ütopya mıyıdı o yaşama sevinci ve güneşi selamlamak... absürt sayılacak bir şey miydi?
Yarına dair usumuzda kalan ne, düşlenen ne/rede?
İyi ki yazıyorsunuz kıymetli kaleminizle, Metin hocam.
Saygılar, selamlar çokça.