DİL AÇMASI
Yüreğim küflenmiş bir orman
Pusulasını kaybetmiş bakışlarım Kuzeyinde üşüyen bir ağacım Güneyine uzatmaya çabalarken köklerini Titriyorum Sana açımı genişletemeden Duygularımı öksüz bırakma cürmünü işledin Zümrütlenmeden mevsimin Sararıyorum Sabahları yüzüme soluğunu değdirmeden rüzgar Gri manzaralara açılır gözkapaklarım Gün çekiliyor huzurdan, gece sokuluyor Ay ışığı karanlığın duasına geliyor Yokluğuna nutkum tutulsa da bu anlarda Varlığına kaynayan içimi tutamıyorum Tüm hesaplarımı boşaltıyorum cümlelere Kelimeleri sağa sola özleminle Davetiye veriyorum rüyalara gelişin için Gidişini bastıran karabasana direnip Küskünlüğünün gazabına uğramış kelimelerim Ki dem vurmak sevdadan Dilsiz kalıyor sohbetlerde Her harfine Seni sindirerek yaptığım aşk tanımlarında misâl veremeyişim Helâk ediyor kalemimi Ve zaman müjdelemiyor çokluğunu Her anına ördüğüm ilmeklerini Söküp atıyor bir ur gibi Aşksızlığına Zamanın dilini kurutacak yeni kelimeler öğret Tanrım Âdem’e öğrettiğin gibi Bende olanlar yetmiyor acımı küllemeye Bir kaşif olamıyorsam Ruhunun dOkunulmamış diyarlarında Sevdanın külleriyle beslenen bir bedevî olmalıyım Açlığının inatla harlandığı Yoksulluğunun söndüğü zengin cümlelerde Esrik ruhumu boşalttım Günahın koridorlarına Hangi salonun yoklama listesine düştü adın İçimin gürültüsünden duymaz oldum KAralanmak için yalvaran sesini Oysa Sesimin sözünün başucunda soluklanmaktı dileği Bendeki yasa dışı varlığına el koydun Sınır dışı edilmişim düşlerden Kaleme alınmamış öykülerden Ana karakter olamadan Şimdiki zamanın ufkunda kAHkaha umut ettiklerim Yürümesi acı bir tebessüm Kalbime fısıldadığından beri Sesi duyulmaz oldu kimsenin Yaşamla arama girmiş Kafiyesiz bir bEklenen Bizi doğuracak izahsız bir tANsın (feyzal) |