10
Yorum
41
Beğeni
4,8
Puan
1086
Okunma
Ruhun okyanusunda gezen her ermişin
Doğumla ölüm arasında
Tekrar tekrar yazdığı bir kitaptır aşk
Ana duygunun çarpılıp bölündüğü
Tüm dilleri
Tüm dinleri yutmuş bir hafızın dilinden
Sayısız kere bAsılmış her devir
Rükuya eğilmiş soruların cevabına
Lotus çiçeği gibi açar hüzün
Aşk secdesinde
Kendi seçtiğiniz en kesif kışı
Parlaklarınızla sürersiniz alnınıza
Ruhun bahçesini tarumar eden bir tufandır aşk
Tebliğ ederken kendini
Açıklı koyulu çiçeklenir tüm dalların
Parlaklığıyla yakar ardından
Ayak bastığın toprak mı su mu?
Göğün rengi değişir
Mevsimlerini hasat eder
Titreyen dalların kalır geriye
Ve hicret eder senden
Lisanı lal
Vedasını dinlerken bulursun kendini
Bir yığın ünlemle
Yüreğinin batısında
Hiçbir kaba dolmayan
Hacimsiz bir asidir aşk
İçimi yoğurur sıvısıyla
Ne kadar katacağını hiç bilemezsin
Hizmetindeki tüm duygulara payını verip
Acı,
Iki dudak arasına
Ayetlerinin keskin ,tatlı zehrini
Al renginden sunar
Dilindeyken bal
Yutarken tevekkül eder
Kleopatra’nın
Romeo’nun
Züleyha’nın
Mecnun’un mesh ettiği bir örtüyle
Çağları dolaşan bir mesihtir Aşk
İndiği yerlere
Başına buyruk davetler verir
Mucize anılar armağan eder
Feveran edip zamanın kalbine
Çizelgesiz bir tarih yaşar
Çaresiz kalırsın ehil vuruşlarına
Ve gözlerin depremi olur
Kurutamaz hiçbir hekim
Umuda sızıyı ipekten bir nakışla işler
Derine tutkuyu
Dışına şefkati bezer
Sevinç ve hüznü aynı ilmeğe dolayıp
Kim bilir hangi uçurumda tercüme edilmeyi bekler
...
5.0
94% (17)
1.0
6% (1)