DÜŞ'E KALMAKGölge bir hayatın ön sözüne saplı kendi sunağıma okuyacağım söz diziminde Ağzımda pervasızca bekleyen cümleler hamle bekliyor hayata Paradigmalarımı paraflayıp sunmalıyım Rahlelerde kurgulanmış düş kırıklığı dramlara Yaşsız gözlerimi ve kısır umudumu "Ermişin Bahçesine"gömdüğüm söyleniyor Sesime kurulmuş hüznün yürüyüşüne eşlik eden ahlarla Gayya kuyusuna düşmüş kalbimde Efendi olmayı terk etmek üzere zihnim Fütürist bakışlarla gecelemekten yorgun düşmüş Yarının gıyabında göbeklenmiş kimliklerime göç ediyorum Bu kaçıncı alaşağı edilişin dudaklardan Eyy Sevinç! Haram sözcüklerle Acının fedailiği yapılıyor şimdi Fazileti konuşuluyor Felsefesi yayılıyor haris bakışlarda //Tasnif edilmiş kavimler gibi içim Tasvir edemiyorum aklımın tasmalarını// Susmak bilmeyen ihtarlar Kırk yıldan beri Kırk ayrı kuyudan Ayakları yere basmaz çocukları karşılarken ruhum Tek sesli doğumların çığlıklarıyla susturulmuş cümleler bileniyor Cuntacı duyguları mimliyorlar hemen Misyonerlere sattım dudaklarımı Kendi ıslahatımı minberden duyurduktan sonra Sabah namazını müteakiben Bir vefat zannedilmesin Bir nehrin coğrafyasından çektiği sancılar gibi kıvranıyor dilim Dilim desem de benliğimin belgesi Ömrüme dizayn ettiğim dogmaların diyetini ödüyorum belki de Doğaçlama şiirler gibi yaşasaydım keşke Ahh! Şu keşkelerle aramızdaki virgülü kaldırıp nokta koysam Dahası bir tiyatro perdesinde öldürsem Ki her insanın düğümlü dileğini açmış olurum Kahraman gömleğini giyerim belki de Bir şiirin kucağında dinliyorum kendimi Ve avutuyorum Dik açılı diklenmelerimi terk ediyorum Diksiyonu bozulmuş Fitili sönmüş içimi de Derin bir uykuya bırakıyorum Düşlerimde bir derviş sabrı büyütene kadar ... |