Uzatmalı Sevmelerim
Hep seni oturtuyor karşısına zaman
Hep seninle defnediyor günleri Gecenin rahminde büyüyorsun Rahmimde Sonra kazıyorum ruhumdaki yatağını Engelleyemiyorum Kalbimle örttüğüm çukurunu açmasını Ve tekrar tekrar heybesine doldurmasını Vakitli vakitsiz alıyorsun ya yüreğine Kepenklerini çektiğin her gerçeğin önüne Düşürüyorum düşlerimi Nazarına emanet bıraktığım gözlerime Yoksunluğunu izah edemedim Şehrinin neden izbe olduğunu bana Neden gölgeni kuşandığımı Bazı şarkıların kulağıma asılmasını Tüm bulutların kirpilerimde oluşunu Gırtlağımı yırtan bir kemik oluyor şiir Söz Çalgının en kısık yerinde dağıtıyor kendini Ayrılığın pençesinde avazı kısık bir sus Çığlığını boşaltıyor içime Pimi çekilmiş göğsümden Uzun itiraflar döksem de nafile cümlelere Na mahrem çünkü aklım ruhuma Hangi mevsime taşınsam Sükutum kanıyor Düşkünlüğümü zapt edemiyorum Bu eylül de Yapraklara astım bakışlarımı Düşecek Lehçesiz kalacak sevmelerim Zamana tetik çekip Vuslata müebbet yemiş Asılmayı bekleyen Yığınla şiir hücum ediyor yarım kalmış yanlarıma Birbirini çiğneyerek Kıpkırmızı harflerin tırnakları Dilimdeki acıyı arzuluyor Ne çöl kaldı Inzivaya çekilecek sevgilinin serabına Ne dağ kaldı Delip yorgun düşmek için ruhuna Bedenin cennetinde çarmıha gerili Kutsallığını atmış alnından Acının batan telleriyle boşaltıyor şehvetini Gece emziremezse çilesini çekmediği aşkı Zifiri hüzünlerde aç kalır gün ışığı İki yabancı uyruklu gibi birbirine ... |
içimizde ki karan_ lığın can çekişmesi,
ve günü doğuran umudun sancısı,
karan