Ve Adına Yazılan Kaçıncı Şiir
Kabuğunu taşıdığı ağrıyı unutmaz yara
Aklın en derin uykusunda saklı Kimsenin kimseye veremediği reçetesiyle Varlığın da yoklugun da çıkmazındadır Paydos edene kadar gün Manzarasında duran zamandadır Geceyle halleşen kalem Kaleme mecal olan ozandır Yüreğin ezberindeki adanmışlık Belki aldanmışlık Sözcüklere kaçıncı nefes Dilde haz Koynuna ulanan ahtır Göçmen seslerin dönüşünü beklemeden Ağzına bıraktığı bahçeyi sevmektir Duyduğun çınlamalar Katlayıp kaldırdığın günlerden kalan gülüşmelerdir Kapanan her perdenin ardı soğuk Yeni yazgılarını bekleyen sıcacık bir libastır Hayyam’ın kiraz ağacının altından Yıldızlara kadeh kadeh uzattığı Varlığının ağırlığıydı Platon’un "akıl hastalığı" Dante’nin aydınlığı,sarıldığı aleviydi Mecnun’un içindeki gülistana sunduğu Çanak çanak Leyla’ydı Ve tutkun Dicle Asırlardır bekleyen Mezapotamyasını Heba olmamış bir ölümün gözlerinde tebessüm Alnı kıblede yatıştıran huzur Mukaddes suyla yıkanmış çandaki mesaj Süleyman mabedinde uyuyan asa Nuh’tan, İbrahim’den, Musa’dan alınan sözdür Âdem’in mahzunluğu Iblisin ilk öcü Alimi dilinden Zalimi elinden kavrayan Maveraya bırakılan sevinçtir Bir kadının tenine saramadığı kucaklama Erkeğin dudaklarında patlak veren bahardır İçinde çürük çiçekler ... |
his edenlerin yürekleri merhamet sığınıkları vicdanıdır
hayat kanaatkar olup kıymet bilip değer verenle güzel
gerisi hayat sermayesini öyle boşu boşuna harcamaktır