PERDE ARKASI
Bugün çilenin kabul günü
Atölyesinde işlensin diye elemlerimi topluyorum Serildikçe tezgaha Bu şehri kendime boyayacak kadar renk salıyorum Gözlerim firari bakışlarından Şirk koşuyor sıfatlarım Günaha batırmadan harfleri Içine kaçmış içimden Bembeyaz bir urba giyiyorum Her mısra açtıkça gizini uzerime Geçinemeyecek artık hiçbir şiir Yokluğunda benimle Bir koltukta Yığınla düşler kurup vuslata dair Kays’ın nefesinden solumayı bekliyorum Aşkın havarilerini dört yanıma Kınında küflenmeden Çürütmeden sevdayı köklerinden Kalbimi özgür bırakacak dilim Özet geçmeden Bir ihtiyar gibi karşılıyorum geceyi Yaşlanmış alışkanlıklarım mıh gibi Ablukasını kırıp mavinin Eğirmeye çalışıyorum Upuzun anılar dokumak için ikimizden Ortaya çıkan her motif vedamız aslında Geceyi kanattıkça Boyası çıkıyor kara kara düşüncelerin aklıma Aydınlık ebleh bir örtü gibi görünüyor Vakti kaçıyor kahkahayla gülmelerin Ya da kovuyorum gücenmiş gibi Gel de yıldızları muştula sevgilim İçimde boş bekleyen mumluklara Uzun bir resitalin notalarından dökülüyor Hüznün kızıllığıyla nikahlanan Dicle’ye hikayemiz Gerçeğe konuk olamıyoruz Bedensiziz sevgilim Ağzımızla çizdiğimiz resmin karelerinde Giyinip soyunuyoruz hayallerimizi Kirpiğe sürülen rimel gibiyiz Hayyam’ın rubailerinde bir rumuz Nasıl müebbet bir anlaşma yaptın ayrılıkla Ağır bir ünlemle sürgün ettin Alaşağı edilişimi izledim bir falcıda Aynamdaki perde arkası cennetinden Bakma bana bir şizofren gibi Hayalin nöbetini tutmak istemiyorum Var edemiyorsan varlığımızı Varlığımızı diyorum Affet sevgilim Bir korkağın prematüre doğurduğu piç cesaretlere kundaklayıp nüshanı Bir münafık gibi yaşamaya koyuluyorum Gecede kalan harfleri topluyorum gün ışığında Biraz rutubetli gözlerim Biraz rugan düşlerim Çokça Secdede gözü açılan yanılgılarım nüfuz etmiş içine Dallarım kelimeye durdu artık Dillenmeyi bekliyor yeten cümleler Yüreğini aç sevgilim Silkeleyecek kendini Uzayan paragrafları sessiz okumaya mahkum Sessizliğimi topla ... |