ÖRSELEDİĞİMİZ VAKİTLERİN KIRILMA SESLERİ
Seni düşünürken
Elimle vedalaşan saçlarım Yüzümde beliren delişmen gülüşlerim vardı Sözlerinin kıymığına takılı şimdi Basit cümleler kur gelgitlerinde bana Sırtım dönük aklıma Gelişlerin Her gün batımının çizdiğim resmini hıfzetmesinden Gidişlerin Zihnine sığmayan yalnızlığının çekip vurmasındandı beni Nemrut dağların gölgelerinde kalmaktan yorgun yüzünü Fırat’ın karanlığı örtmeden Adında sürgün kalan soluğumla İçim sana çekildi Yularını kestim bir an avazımdaki yılgınlıkların Peykende cıvıldaşan cümlelerim Zamana ıslık çalar dudaklarımda Üstümüzde aylak bulutların şeyr ü seferi Neşesini düşürüyorum Tut beni gözlerimden Sevgilim Özgürlüğümüzü dişledik İştahlı dudaklarımızda Boşluğa düştü kelimeler Anlamın ağrısına kalbimiz pervasız Bekleyişler altında sevgi ne kadar terli Kamburu çıkmış Yüzümüz gecenin kederini emen bir yıldız Özlem çukurunda bekleyen güne kaymaz Ayrılık baykuş gibi tünemiş üstüne Yüreğimi kanatsa da sözcükler Bağışlamalıydım neşteri Yaralarım duaya dilsiz şimdi Ve suskumuz derin kesiklerimizle yaşlanır ... |