15
Yorum
52
Beğeni
5,0
Puan
1593
Okunma
Yol alıp başını gider
Ne vedayı kayırır ne kavuşmayı
Hayata açtığım başlıklarla
Kırgın bir ömür kıvranmış
En çok
Beni kıskıvrak yakalayan
Çocukluğumla söyleşirim
Kıvırcık saçlarımla oynarken
Dudaklarımda uzun kalamaz kahkaha
Kıvrılamaz da gözlerime
Kalbimle kesişeceğinden
Aklıma gelir
İncir ağacından
Asma bir merdiven gibi karşımda duruşun
Azimle tırmanmamın
İkimize de iyi gelişi
Düşmenin telaşını yaşamak hele
Tüm sevgi sözcüklerini hareketlendirirdi
Her yanımıza tütsüleyip
Ardıcın dallarına asardık
Sonbahar ona da bize de uğramadan
Özlüyorum
Seninle uzun uzun cümlelerde kalmayı
Soruları cevaplarla sakinlemeyi
Delirtmeyi
Meramı
Kalbin secdesiyle oynamak olan düşüncelerin
Bazen nefsim
Bazen tövbem oluşunu dinlemeni
Aklımın kulağını tutup
Duygularıma yanaştırma çabalarını
Bahçe’de gezinerek ders veren
Ölümü,
Korkunun elinden alan Hazcı’yı hafife almanı
Yaşamın da ölümün de gölgesi insanın yüzündedir
"Köylüler nasıl öldü"derken
Varlığı terk eden gölgeyi anlatmanı
Kargaların gezindiği buğday tarlalarında saklı
Asil vedayı yakalamanı
Şairin hüznüne diz çöken mutluluğu okumanı
Niçin başladığını
Niçin bittiğini bilmeden
Yüzümüze yansıttıklarını betimlerdik yaşamın
Zamanın ağzına
İstemeden uzattığımız bir lokma oluşuna üzülürdük
Senle konuşurken
Noktasız cümlelere tutulurmuş dilim
Şimdi parmaklarımdan saklanışlarına bakma
Umudun eridiği an
Yüzünün çizgilerinde
Ya her şey
Ya hiçbir şey olmak arasında gelip giderken
Kara kuru bir daldan fışkıran çiçek gibi
Kırılgan ama güçlü hissederdik
Hasadını toplamadan ömrümüzün
Güz uğramaz sanırdık yüreğimize
Oysa günler
Bizi birbirimize çekiştiren
Vakur ve sahi eylemlerimizle
Düşüvermiş takvim yapraklarından
...
5.0
100% (22)