Toprakaltı sessizliğiKulaklarıma mıhlanan yağmur sesi Ve Yiruma’nın parmak uçlarında ağlayan çocuğun Hıçkırıklarının sıcaklığında yatan öksüz acılarda Yeniden dirilme seansları düzenliyorum… ... Sen Ben O Biz Adımız idam sehpalarımıza çoktan kazındı Bilmem hangi masalın öykülendiği yokluktur bu Asırların asılı kaldığı zaman mefhumlarında Zehirli nefeslerimizin peşindeki ölüm soluk soluğa Avuçlarımda haram et yığınları Ve kan ağlıyorken Anka Yabani taraflarımdan öp Kabil Ben ki Yeni diktiğim heybemde sonsuzluk gezdiriyorum hiç yorulmadan Çıplak kaldırımlara iştahla bakıyorken gece Eteklerimin altına sakladığım nüans kırıkları Naftalin kokulu nifak tohumlarımı ekiyorum Aşk sarhoşu olmuş kemiklerin aralarına Kim demiş ateş her kötülüğü yakabilir? Yeni bir nefesin girizgahında Çetrefilli bakışlarıyla karşımda durmuşsa ifrit Ve kadehlerin iniltisi çarpıyorken Atlantisin kıyılarına Solgun hayallerden göç etmeli artık kuşlar Ruhumu ikiye bölüp ikisiyle de seviştim Ütopyamın yarısı kurak Yarısı bataklık Neresinden bakarsa baksın firarlarım Gri bulutların rehavetini özleyecek Vadedilen tüm hikayeler yalan Bir tutam dua eşliğinde yeniden kendini bulur fırtınalar Göz çukurlarıma yerleşen perdeler Aklımın ücralarında azar azar yok olan seslerle Kendimi yeniden varediyorum karınca mabedlerinde Bu sefer tek isteğim.. Bir damla öd suyu Bir damla sıradanlık... |
tebrikler
tebrikler