Dönüm NoktasıSitabil zevkler köprüsünün zeminiydi Hatıralarımın Çetrefilli anlamlar doğuran aklımdan sıyrılıp düştüğü yer İşte bu yüzden Güvenli yolun bitişinde Arsızlığın başlangıcına dönülen köşebaşında Bir yalanın tortusunda yer bulma telaşında Savaş çığırtkanlarımın kafilesi Hiçliğin ülkesinde çürümeye yüz tutmuş anubis gibiyim Doğumumu müjdeleyen bir kader henüz yazılmadı Şirazesi kaymış güneş ısıtırken ödünç nefeslerimi Tövbeler ekmeli bu fahişenin gırtlağına Ve belki biraz da rüya öğretilmeli dedi Yüzü peçeli gece katipleri Zaman ölçeğimde bir tutam yaş Paslı hayatların göbekbağından besleniyor Zincirinden boşanmış kıyamet rüzgarlarında yıkanıyor Eskimeyen tüm yalanlarım Oysa ki Üşüme lüksü yokken gökyüzümün Kimbilir kaç gökgürültüsü eşliğinde ilahiler mırıldandım İnzivaya çekilmiş kulaklara Sevaplarımı delik deşik ederken bedenim biliyordum İki ömrün bitişiğiydi Çift mezarlı sandukaların içinde peydahlanan şehvetler Yani diyorum ki (asıl mesele) Ziftle sürmelenmiş bir çift lanetli gözün seyrettiği ufuktaki her günah Çoktan takdir edildi bile… |