Ay Sevişmeleri IIIŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Yüzüm mahşere dönük seviyorum kirlenmeyi
Kar tanelerinin ruhumda yanan ateşin üstüne düşmesini Bir de, Sol kaburgamın altında inleyen fahişelerin yaralarına sebepsizce dokunmayı… Sevgili Tanrım! Oruç tutan günahlarım var senden gizlediğim Kapımda direnen hayata eş Salkım salkım büyüttüğüm ölüm(süzlük)lerim var mesela Güz mevsimini hatırla Yeniden demleniyorken hiçliğimin gölgesi Vaad ettiğin cehennem kapılarını ver korkusuzluğuma Teklifsiz ölümler zamanı şimdi… Zincirinden boşalmış eflatun bir özlemle katıldığım Pembe monologlar sahteliği devriliyor Şeffaflığını kaybetmiş maskeli gecelerimin üstüne Biliyorum, Sevgini damla damla kırılan kuşların kanatlarında uçup gitmesine izin vermem mucize Kendi aynamı buruşturup bir kenara atmam da İsli duvarlarıma astım soykırıma uğramış rüyalarımı Boşluğun salıncağında sallanan gecelerimin şarkıları anlatıyor artık Gerdanında kabus taşıyan ayışığının zarif zehrini Oysa ki, Yaşam nefesi sönmüş aşkların kurtarıcısı olmamalı Dilsiz bir meczubun kulağına iliştirilen arzu dolu masallar Ve kutsamamalı aslı La olan kelimenin çaresiz beliren tebessümleri Sevgili Tanrım! Diyorum ki, Sıkıldım artık kan kırmızı vuslat yüküyle uçurum kenarında dans etmekten Ve dahi, Kimsesizliğinin sebebini sorarken başucumdaki şeytanıma Azad ettiğim (d)ipsiz kelimerle seni anlatmaktan Son sessizlik… Bir kor düşün beyaz bulutların arasında inzivaya çekilmiş Çürümüş toprağın altından yeşeren girdabın sevişmelerimizi savurmasını beklerken Gönülsüz sevmelerin valsi ile yakana yapışan insanların korkusunu hissedeceksin… |
iç sesimizin çığlıkları