Kibir duasıŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Tüm kehanetlerimi gördüğüm sanrılarımdaki gizli olana aleni itiraftır... Sol yanımdaki melek şahidimdir Gece gözlü çocuğun masumiyetini kirletmemek için çok direndim… Sınırları Yüzlerini yosunla örten kayalarda Karşımda somurtarak oturmuştu şansı Henüz yağmur içip Hiç yaftalı bir cesedin başından kalkmıştım Yarım asır evveldi… Aramızda bir gün boyu devrilmişken Bir rüyayı tam orta yerinden kıracak Günah sevap ikilemi yokladı ruhumu Hangisi daha arsızdı Kızıl bir şafağın boşluğunda oyunlar oynamak mı Yoksa Mahrem masalların gri tonlarında savaşmak mı? …. İki kış’ın ortasında öptüğümde şehvetini Pelerinaltı çığlıklarıydı hatırladığım tek arya Acılarını yok sayarak sağdığım yaralarından besledim Tütsüsü bedenime zerk Portakal ağaçlarımın köklerini Bileğime bağlı şeytanım dolaşırken kalbinde Şakağına üflediğim ninnilerde uyuttum aklını Kör uçurumlara öykünmeye meyletti Hiç uçurtma uçurmamış çocukluğu Ve nihayetinde solarken inancının ışığı Bilemedi Bazen bağırarak anlatılan gerçeklerin kutsallığının En mükemmel maske olduğunu İşte bu yüzden Cehennemde kurulsun mahkemem En koyu engizisyon yargılasın ruhumu Sırf şiddetimle sevdiğim için tutkularımı Evet Araf dışına sürgün etsin beni Kasıklarında aşk lekesi taşıyan aziz Ve sen Sevgili sessizliğim Bileklerimden boşalırken zifte bulanmış hayatım Bilgeliğimin huzura kavuşabileceği bir şarkı fısılda Alnımdan ayaklarımın dibine kadar beni ıslatacak bir şarkı mesela… |