Tanrı ve Fahişe IISessizliğe son noktayı koyarken haram sevişmenin çığlıkları İtinayla şekillendirilmiş imgelerdi aklımın g/özbağı Zaman ağırlığı ortadan kalkıp da Kendi nefesimin boşluğuna hapsolmuşken Flu ilahilerin keskinliğinde tekrar sessizliğe gömüldü bedenim Oysa ki kelime artıkları serpmiştim çöllerime Sağ yanımda cennet oturmuş Yasak ağacın yeşermesini izliyorduk bileğime mühürlü şeytanımla …. Bugün bana hediye ettiğin maskemi taktım Tanrım Eteklerimde uçuşan pervasız kibrimden takip et beni Her ne kadar ayrı iklimlere hükmediyor olsak da Eflatun rengini her günahta kutsuyorum hala Cehennem duvarına asılı kanatların gölgesinde tünemiş Arsız masalların kudurmuş özlemlerini biriktiriyorum göğüs kafesimde Kendi mezarımı kazdığım doğru Yasal ölüm mevsimini beklediğim de Bu yüzden boşalttım elime geçen her ruhun içini Soyunup üzerimden gökyüzünü Zerafetle varedilen güruhun yalanlarıyla doyurdum cümlelerimi Ah sevgili Tanrım Recmedilen gökkuşağının gömülü olan toprağında bul beni Kadim zevklerin ıssızlığında adımı çağır üç kere Yaktığım her mum ışığında parlıyorken tenimin tuzu Gümüş dilinde bıraktığım tadı hazmetmekle meşgul şeytan Elele tutuşup yürüyor sonra ay ve gece Sabahın kızıllığına yeni bir tutku hazırlarken melekler.. |