4
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
850
Okunma
Hani başı kesik başlangıçlar vardır ya gündoğumunda ortaya çıkan
Sarhoş halde yüzünde taşıdığın şaşkınlığına eş
İşte öyle süpürüyorum küflü sabrımı ölümsüzlüğün koynuna…
Uzakları bekleme artık sevgili bayım!
Hiçbir zaman sözümü tutmadığım aşklara da ağlamasın artık melekler
Üç zaman daha gölgemin boşluklarında mutlu olma hakkın var
Öyle ya!
Nietzsche haksızdı
Ve bilinen her dua kabul olmazdı!
Nadas sadece kabirde olur diye öğrettiler bana…
Sana bir deniz bahşediyorum
Bırak kaybolsun zaman
Omurgamda sakladığım bir damla zehirin içinde
Solgun gecelere bırakılsın hasarlı ağıtlar
Öyle sahipsiz kalsın ateşimin kırmızısı
Bu nasıl bir öykünmedir ki,
Göç yolunun tutmuş kuşlar kanatlarını geride bıraktı!
Avucumdaki masalı bana anlatıyorken iblis
Bilekleri prangalı bebek hayalleri özlüyor ruhum
Yine kıyamet fısıltıyla konuşmalıyız diyor gece
Sefil kelimeleri dilimizin ucundan sıyırarak…
Damağımda kalsın yine sessizliğin tadı
Aklıma akan paslı düşünceler içinde saklarım seni
Böyle doymalı yağmurlarımızda ıslanan şehvetler
Ayıplanan soğuğum merhem olurken gözlerindeki çöle
Şimdi söyle bana sevgili Tanrım!
Günahlar bu kadar temizken
Gecenin yaralarından kim sorumlu?
5.0
100% (9)