İZLERİN TANRISIdüşüncelerim bir müddet koştuktan sonra düşüyorlar eskimiş sokakların uğultusu başlıyor düştükleri yerde ağaçlarını kaybeden kuşların hüznü kendini okyanus sanan küçük su birikintileri “hepiniz benim oyuncaklarımsınız!” diye kıs kıs gülüyor sislerin tanrısı balıkların ömrü kadarmış gerçeklerin toplamı insan kavramı silikleşiyor ömrün az ilerisinde üstüne yasak yazıların yazıldığı duvarlar karşılıyor “dün afyondur” yazıyordu o duvarların birinde birinde de titrek ellerle çizilmiş kalp içerisinde “Zeyno!” Zeyno bütün yalnızlıkları başlatandır buz çölüyle kaplıdır belleğin boş alanları büyümektedir gece yürüyüşçülerinin gölgesi gitmiş olanların yanıp sönen yüzleri geri dönmeyi bilmeyenler ise tanınmamak için kardan cümleler giymişlerdir pencere mercek işçileriyle doluyor bir müddet sonra netleşiyor bakmanın korkunçluğu kalabalık bir bulvar 2022’den kalma bulvarın içinde dünyanın en güçlü örgütü: his bırakma eylemi başlatmış milyonlarca mutsuz ıslak pankartlar ve boşluklara sızan rüzgâr anlaşılmamaktan yırtılmış sözler “öğrendin mi şimdi bizi neyin mahvettiğini” diyen sitemli bir şair; üşümemek için geç kalmışlıklar giymiştir üstüne hafızası eşyalarla dolu toplumlarda yaşadık biz Zeyno o yüzden hep kapalı aklın sineması okunaksız hislerin baş tacı edilmesi o yüzden bilmeceler örtüldü özgürlüğün üstüne hani şairlere izlerin tanrısı diyorlar ya Zeyno yalan! içteki parçalanışın gösterisidir bu |
yine yine harikasın!
sevgilerim çokça...