Direniş Sanatıher yer o kadar sessizdi ki ağzına kadar doluydu sözcük morgları özenle hazırlanmıştı seslerin ölünce gittiği yer kibirli bir anlamı açıp içine baktım gürültü çoktu ama kimse yoktu içinde kapıda kıs kıs gülüyordu sayın geçicilik: mutlak kötülüğe direnmeyin! mutlak kötülüğe direnmeyin! sokakları çürüten plastik mermiler ve ten; iz kıyameti geliştikçe özsuyun yeniden ağaçlara yürümesi yükseldikçe adalete açlığın uğultusu şimdiki zamandan koşup geliyor ironi: ölümden uzak durmalıyız! gök gürültüsünün şakası yok onca tanrı var sırada bekleyen megafondan bağırıyor sayın geçicilik: sizi kim korkutuyorsa ona itaat edin! itaatsizlik öyle bir kelimedir ki artık gerçek bir kovulan olursun huzurlu sahtelikler alanını koyarlar önüne ve sonsuz defin törenlerini kırlangıçların soğukluğunu yedirirler çağrılar yaparlar esirlere has sanatla: hadi çocuklar! uzatın ellerinizi, şimdi gözaltı vakti kendi kanunlarıyla yakarlar kucaklaşmanın kitabını vaaz üstüne vaaz verir inanç korosu: muktedire direnmeyin! muktedire direnmeyin! şişman bir ip çıkar karşına boynun ipin oyuncağı olur sadece bakıp giderse bil ki karnı toktur ipin daha yeni inmiştir birinin boynundan ama acıktığında geri gelecektir ve sen direnişi seçersen eğer o tek kolun bile devasa bir reddediş kulesidir ve bütün renklerin odasıdır artık boynun (3 Haziran 2017) |
gelmeyeli buralara farklı isimler gelmiş okuruz.