gittin gençliğim gibi sessizce
her anı gözyaşlarıyla bulanmış gençliğin kalıntıları kaldı gözlerimde...
bir bulut gibi kararmaya başladı doldukça isyanlarımda... kendi kendimi öğrendim kimsesiz bir harabede... susmayı tercih ettikten sonra kendime, kimsesizliğime yalanlarım yeşerdi gönlümde... yeni bir darbeye hazırlanana kadar yaş akıtamadı gecelerim sitemlerimde... konuşmak istemedi dudaklarım karşımda seni görünce... dağıtmak istediğim tüm hayatların rezil iskeletinde, cevabını bulamadığım soruların yoruldum artık sessizliğinde... yıllarımı heba ettiğim yalanların gölgesinde, bir kez daha isyan ettim gençliğime sen gibi gidince... sözlerimi yutup haykırışlarımı yüreğime sakladım da yinede dindiremediğim her anı gözyaşlarına bulanmış bir gençliğin ellerinde bugüne ve düne feryadımı gönderdim çaresizliğime... sen ve ben ve bize ait tüm hayaller kaldı gençliğin defterinde dürülmüş belki de kalemi kırılmış ümitlerin... zamansız başlangıçların hüzünle eş türkülerinde alıp gittin gençliğimi hayallerim içinde müebbet hapisken hemde.. korkuyorum idam sehpalarında senle olan düşleri gördükçe... tutun diyorum ellerimden yeisin pençesinde, gündüzlere her gece sesimi duyan yok ne de bir selam veren kimsesizliğim benimle sadece... biliyorum ,bilmeler korkutsada titrek ruhumu, gençliğimde gidiyor artık gözlerin gibi gözlerimden işte böyle sessizce... |