Küçük DünyamHücresine geri gönderilmiş ölü gözlerin Bıraktığı yılların enkazı içinde Dün Bugün Yarın adına söylenen tüm ruhsatsız vaatlerin Ulaşacağı mercinin tufanına kapıldı Leylam.. Gündüzü Mecnuna hediye edip Leylalıktan çıkarken küçük dünyan Alçalmış kırık dökük bir sayfadan bariyerler yaparken geleceğe Ağlamak için dogmatik düşler sokağından nağmeler çaldı kalbim Çocukluktan kalma korkularını hacamat ettirip Ölü güllerimi ellerine veriyorum Ayrılık yorganını biçerken zaman Sen Ben Biz adına tüm aciz söylemler hançerlendi kahpe bir ihanetle… Tefekkürü yutkunup ayazın kollarında yanarken yüzüm Perdesi kalkmış imanımdan isyana saniyeler kala Korkudan mı bilinmez Yoksa o kuyudaki yalnızlıktan mı kaçıyorum… Nicedir dokunulmazlık alan ağrılarımın Aczini yaşıyorum bir bir Yas tutuklusu olup müebbet giyerken yalnızlığına karanlığın Rüyayı görmemek adına Rüyanı görmemek adına gömüyorum içimde ne varsa Kusuyorum Oyuncağı elinden alınmış hayallerim Küçük kızımı da ellerimle yok ediyorum Ve hayat ezgisini kaybediyor gönlümde sessizce Yankılarınıda alıp gidiyor ölüm… Acımadığım bu evrenin orta yerinde üryan kalıp Üşümeden korkusunda boşluğun Bir adım sonrası için kaybolacak yer arıyorum Kaçıyorum Paris kokulu kadının ellerinden İçi Afrika’ya boyanmış ümitlerden Ne kaldıysa cennet saydıklarımdan geriye Bir ileri bir geri Susuyorum içi boşaltılmış gözlerine… Küçük dünyamın kıyameti yaklaştı Hissediyorum yüreğimdeki depremleri Şeyda bülbülleri güller için kurban eden vefasız geleneğin elinde Bülbüller gibi yanıyor her yanım Nefessiz kaldım… Nadasa bırakılmış sevgi sözcüklerinden tırnaklarımda kalan Parça parça bir türküye güfte oluyor adın.. Adımdan sonra gelecek bir aileyi kovarken Meftun olmuş baharımı payize boyarken Alma elimden saçlarını inadına yüreğime saldığın zülüflerini Alma gecesi gündüze dönerken dualarımı… Bırak kaçayım sukuta gebe kimsesizliğimden Kimse bulup kendime kendimden ağlarken Damla damla müebbet giydiğim acının sızıları içinde Çocukluğu ağartıp içimden Karaya büründüm yüzüm gözüm kan içinde Ve bir kabir Giryesi kurumuş gözlerimin içinde Mualla bir zamandan orkestra kurulmuş Çiçekler içinde beden Bu küçük dünyamdan geriye kalan işte bu kirli kefen… |