2
Yorum
27
Beğeni
0,0
Puan
458
Okunma
Gideceğini biliyordum
bütün bıçaklar bileklerimi görünce gülümsüyordu
Ayak izlerin kaldı diye telaş etme
ardından gelecek değilim
Gittiğin yerdeki denizin mavisinde sorun var mı
Martıların karnı aç mı
Eylül ağaçları aynı şekilde mi üzüyor
Çıkmaz sokakların ahlakı tam mı
merak etmiyor yüreğim
Artık biliyorum
Baştan beri tenin diye
uçurumlara dokunuyormuş ellerim
Yapabilsem
ellerimi ufalayıp kuşlara yedirirdim
Yokluğuna henüz alışamadım
Bazen sakarlığım tutuyor gittiğini unutuyorum
Mesela geçen gün
taşındığım dairenin ziline adını yazmışım
El alem ne der diye değil
kulağına gelir de kızarsın diye hemen karaladım
Bazen kahveyi iki yapıyorum
Komşunun kedisi
pencereden bakarken seni çağırıyorum
Ekmeği iki alıyorum yumurtayı rafadan pişiriyorum
Gözlük bezimi gördün mü diye sesleniyorum
Bardaklarda ruj izin kalmış mı diye kontrol ediyorum
Dolmuşa iki sivil parası uzatıyorum
-Birkaç defa çiçekçinin kapısından bile döndüm biliyor musun-
Sonra sonra gidişin geliyor aklıma
hani o bir siperden fırlayıp çıkar gibi…
Geçecek biliyorum geçecek
hem hayatın tadı
biraz da gözyaşından değil mi
Sen yalnız değilsin ki diyorum Tanrı da var
Tanrı tek terk etmeyen sevgili
Ne zamandı hatırlamıyorum yazmayı bıraktım
Artık resim yapıyorum
Acemiyim evet
ama seni bir ağaç olarak çizebiliyorum
Bu arada o çok sevdiğin pencere kenarı
manav reyonu
terzi reyhan’ın gülüşü
sevgi marketin ekmek dolabı
ümit yaşar’ın şiirleri
slogan atmaktan yorulmuş arkadaşlarla çay içmek
parktaki salıncak hala taze
Selam verdiğin her şey
ve gülümsediğin
Bil istedim...
Özgür SARAÇ / Râzı