Saçlarını yüzümden topladığından beri uyandığım her şizofren sabahta yüzümü bile yıkamadan ve sol yanım biraz hüzzam damarlarımdaki örümcek ağlarını temizliyorum Ardından bir maske hatıralardan alnımın orta yerine asıyorum
canımı acıtıyor paslı çivilerin hani bil istedim...
Gözlerini yüzümden topladığından beri sigara ile başlıyorum dünden eskimiş güne
ki sen kaç nefes çekmiştin ömrümden külünü göstermeden
Rüyalarda el attığım tüm hayallerimi söndürüyorum tenimde Bir iz daha çiziliyor ciğerlerimin öksürme telaşındaki hücrelerine
filtresizi bile kesmiyor meretin hani bil istedim...
Ellerini yüzümden topladığından beri kıbleyi şaşırdım Tek başıma kılamayınca namazı ibadetlerin köklerini kazıdım
Saçlarıma tutunan tüm yağmurlar adımı unutturuyor ve duayı terk ettiğim günden sonra melekler ismimin ilk harfini bile hatırlamıyor
Asrın göğüslerinden ayetler damlıyor günahkar başı dik yürüyemez ya içtiğim her damlada saçlarım dökülüyor ve bindiğim tüm dolmuşlar ücreti ödenmiş bir yalnızlığa götürüp bırakıyor
yani bu yalnızlık her gün aşkın gölgesinde üç elif miktarı uzuyor
şimdi mümin değilim hani bil istedim...
Buselerini yüzümden topladığından beri elime aldığım kalemlerin rimelleri sayfalara akıyor Çığlık atmak yerine tutup bir kadehin elinden yatıyorum şehveti hissetmeden Ruhumu incitirken bekaretim bozuluyor Gözyaşlarımı geçirip tövbenin deliğinden yeniden dikiyorum sonra arabesk kurşunlar sıkıyorum şakağıma Azrail sesini duyup gelmiyor Her kurşunun içinden imlası bozuk cümleler dökülüyor
zaten bir tek bu cümleler hatırımı soruyor kısmetsizim hani bil istedim...
Nefesini yüzümden topladığından beri bilmiyorum hangi bercestenin avuçlarında kaldı en son bir tutam saçım ve ne zaman döküldüler ayak altlarına -yaralarıma sürdüğüm- rengi kaçmış gözyaşlarım
Hatırlamıyorum Susmak mı ağlamak mı mevsim neyin zamanı ?
Anlayamıyorum neden sen istedin diye şiir doğuramıyorum ? Neden kimse selam vermiyor intihar mı kokuyorum ?
tek söyleyeceğim nüfus cüzdanındaki yaşım gerçek değil hayatın başımı okşadığı günlerden kalma sevdiğim hani bil istedim...
Haydi koş martıları çağır! duyuyorsan Şahit olsunlar günahlarına ve görsünler sevişirken geceleri yalnızlıkla ağlamak nasıl da yakışıyor bana...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yalnız Adam ve Gece REPLİKLERİ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yalnız Adam ve Gece REPLİKLERİ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Buselerini yüzümden topladığından beri elime aldığım kalemlerin rimelleri sayfalara akıyor. Çığlık atmak yerine tutup bir kadehin elinden yatıyorum, şehveti hissetmeden. Ruhumu incitirken bekaretim bozuluyor. Gözyaşlarımı geçirip tövbenin deliğinden yeniden dikiyorum sonra arabesk kurşunlar sıkıyorum şakağıma Azrail sesini duyup gelmiyor, her kurşunun içinden imlası bozuk cümleler dökülüyor.
…zaten bir tek bu cümleler hatırımı soruyor, kısmetsizim,
bizler bilsinler istedik de onlar bildi mi? bilinmez... ve ağlamak yakışmaz her yüreğe... ağlamanın yakışıklılığında .... üstüne yürek burkuntusuyla eğildim kalem önünde .... saygımla....
ah ne acı bu koynunda ki her gece düşlerinde bile rahat bırakmayan.. anlatma artık akmasın kalemin rimelleri sayfaya, kaç hayat közünü tazeliyor okudukça şiirlerini belki..
düşünmek gerek, neler için nelerden vazgeçtiğimizi bir kere daha gözden geçirmek gerek. henüz batmamışken boğazımıza kadar,henüz bir elif miktarı kadar mesafe varken bir kez daha başımızı kaldırmayı denemek gerek...
Renkli ve özenle doğmuş bir aşk, sevgi dolu ellerde parlar. Şair senin güneşini çalmışlar. Karanlık kuyulara atmışlar. Üstüne toprağı yaşarken yığmışlar. Bunları duyupta sızlamayan bir gönül varsa Allah kurtarsın derim. Çünkü başka ilacı yok. Sen kaybolup gitmişsin. TEbrikler güzeldi.Saygılar
Yanlız mı adam sevişirken acaba ?... Yoksa resmettiği çehrenin aşk suretinde yangın yangın mı ? Gözün sınırlarında kalmamış ki resim ... Her an ,her saniye çağırıyor... Ki giden olmadığı halde ... Gitmemiştir, sadece ellerinin arasında değildir ama sıcaklığı hala ordadır.. Özlem ise sadece salânın okunduğunu ispatlar ...
Yanlız değildir bence adam ve sarhoş olsa bile yanlızlığın dibine vurduğu anda yine bütündür şişe ...Yanlızlık suret değildir yüzün ta kendisidir ... Üç elif miktarı uzayan gecelerde...
Ve aşk var ki gölgesinde yaşanır ...Gölgesi var ise aşkın kendisini görmek çok vakit almaz ...Çünkü, yoksa aslı gölgesi hiç var olmamıştır...
Baştan sona şiir; ellerin, gözlerin, nefesin toplandığı bir göç ayrılığa yaşamak ağrısına bir de bu ayrılıklar eklenince insan imanını da mı yitiriyor ne?
çok ilginçti, okumak ayrı bir keyif... sözcüklere dans ettirmişsiniz üstad.... kurgu enfes...
"-yaralarıma sürdüğüm- rengi kaçmış gözyaşlarım.".....imgelerse birbirinden özgün, taptaze......
İlmek ilmek oldu yüreğim şairim Hani hep diyorum ya sizi okumak çok güzel Çok özel dizeler hani bil istedim dedikçe mısralarınız Yasemin bir garip rüzgarla savruldu gitti. Kutlarım şiirinizi, üç harfli bir kelimenin ömründe Nefes yakan bir Leylayım şairim sadece bil sevgimdesiniz hep saygımla... Bizi akıllı ve hayatta tutan yinede cinnetimizdir Erica J.
hani bu yalnızlık her gün aşk’ın gölgesinde üç elif miktarı uzuyor. .... Şair ne ettin sen? Bu nasıl şiirdir böyle? Bu nasıl hasrettir ki titretti içimizi. Ve yalnızlığın tarifini elifle yapmak; En derini.
sevilen bildi mi bilinmez ama bilmeler bir kere daha günahkar bu şiirle... bilinen her bir söz daha vahim durumda şimdi. acınası yüzler,dokunulası tenler... ve dua unutulduğundan beri melekler açmaz unutulmuş kalpleri... etkileyici bir uslup,oldukça derin ve kesif... tebriğimle...
Kanamalı aşk ta aşığı kanatırken böyle dillerde, dizelerde . . .
Razı kağıt ve kalem senden Razı Seni bilmem . . .
Kurdela ve uğur böceği az gelir ben özgür kebelekler yolladım ki onların ömürleri bizden daha uzun çünkü onlar var olduklarından bu yana ihanete uğramadan el üstünde aşkla tutuldular...
…şimdi mümin değilim, hani bil istedim… ..............Çok can alıcı bir benzetme ama elif miktarı uzatmaları bilenlerin sayısı o kadar az ki..Ve hiç üç elif miktarı olanına rastlamadım hep 4 elif biliyorum..Ama benzetim mükemmeldi tek kelime ile...Tebrikler...Nice mutlu yıllara..ESRA
tek alacağım olsun istemedim ki ben, kimseden
hani bil istedim...