5
Yorum
34
Beğeni
0,0
Puan
862
Okunma
Önündeki kağıda ölü kuğular çizip duruyor
Belli ki birazdan bu çin malı plastik masada
çok acıtmayacak kelimelerden kurulmuş cümlelerle
veda edecek bana
İçimde volta atmaya başlıyor
kirli ayakları ile bir düşünce
hem de zehirli
Yarın uyandığında yanında olmayacak
dünyanın en güzel günaydınını söyleyen sevgili
(Onu ilk gördüğümde bir elinde market poşeti vardı
bir kediyi seviyordu diğeriyle de
O an başlamıştım ellerini özlemeye)
……
Sanki akreple yelkovanın acıyı körükleyen ağzında
kelepçeli oturuyoruz
Kaç ölü kuğu çizdiğini soruyorum
kilidi kırmak için
Susuyor
Neriman teyze geçiyor önümüzden
-bastonu yirmilerinde kendisi yetmişlerinde-
selamını duymuyor
Rujunun dudaklarına yakıştığını düşünüyorum
Öpüşsek diyorum
onu da inandırabilirim
Saçmalıyorum işte
aklımı kaçırmamak için
Tam o anda gitmek üzerine birkaç cümle kuruyor
Yan masadaki adam kravat bağlamayı bilmediğini
ama borsadan çok kazandığını yüksek sesle anlattığı için
duymakta güçlük çekiyorum
Anlıyor ve ölü kuğularına geri dönüyor
……
Epeydir masanın etrafında dönüp duran kedi
bizden umudu kesip çöp kovasına gidiyor
Manav karpuz kavun reyonunu düzenliyor
Bakkal bir fazla ekmek satmak ister gibi gülümsüyor
Berber Amerikan kesiyor bir ergenin saçlarını
Üstümüzden bir söndürme uçağı geçiyor
-başka bir yerde daha yangın çıkmış olmalı-
Tam o anda gitmek üzerine birkaç cümle daha kuruyor
Karşı pencerede susamış gibi bakan kumru
ve kırmızıda bekleyen
Oktay Rifat’a benzeyen adam
-en azından şapkası ve sigarasını yakışı
neredeyse aynı olan-
dikkatimi dağıtıyor
Anlıyor ve ölü kuğularına geri dönüyor
……
Son bir saattir
karşıdaki çiçekçiye müşteri girmiyor
Artık kimse sevdiğine çiçek almıyor mu
diye düşünüyorum
-belki de insanlar bedava olduğu için başkasının bahçesindeki çiçekleri yağmalamayı seçiyor-
Aklımı kaçırmamak için
yine saçmalıyorum
Onun bir elinde ölü kuğular var
diğer elini saklıyor masanın altına
Musa’nın ahit sandığını sakladığı gibi
Tutsam kurtarabilirim diyorum
birkaç kuğuyu ölümden
ve kendimi kıyametten
gamzesindeki kuyulara takılıyorum
Tam o anda gitmek üzerine birkaç cümle daha kurmak istiyor
-son birkaç cümle
ölü kuğuların sayfadan taşmasından anlıyorum-
Noktaya gelmeden susturuyorum
Bahanem kalmadı diyorum
ve kaçabileceğim bir yer
cümlelerini duyup yüzleşmemek için
Sadece kuğuları öldürmeyi bırak
ve özlemiş mektuplarımı
hangi adrese göndereceğimi söyle sevgilim
Özgür SARAÇ / Râzı
Şiire sesini giydirdiğin için teşekkür ederim "İlginç Gia"