Mahya
Yine bir sabahın kurşun rengi dairelerini çiziyorum
İliştirdiğim bir ömrün her hecesi kıvranıyor bağ bozumunda Toprağın ağardığı rüyalardan sıyrılıp Bir biçme mahremi simsiyahın içinden ellerini uzatıyor Beynimden bir mekansızlık çağrısı var ölüsüzlük memleketine Varlığına akan kan sükunet bulası rüzgarın ardına takılır bir göçmen Tüketebilir misin adımı söylerken bir çığlığın boşluktaki rengini Kayarken bir yıldızı seçebilir misin yüksekten inen çözülmeleriyle Sular diyorum temizse gerek var mı yunmaya nehrin betimlemesinde Yıkadıkları kadar zehri sıyırıp atabilir mi varlığın yoklarını bir celse de Beni kirpiklerine dokunabilen bir güneş yapabilir misin zulmün zemheride Endamını gölgesine gizlemiş marşların yapmacıklarını bir solukta keseceğim Kaleleri kapanmış yiğitliğin yasını mahzenler tutuyor ağlarken sebiller Bir bedenden kaçamayanların çökmüş tacına karalar çalıyor ebabiller Gelişini karşılayamadık öksüz yetimleri bıraktık çağın mahyasına Gece görmelerine birer birer uykusuzluk sayıp ayın ihyasına Seninle yürüyenlerin, senden yürüyenlerin ve sadece yürüyenlerin Uslanmaz bir ayak bizimkisi göçün kurşunu değmeden toparlanır mı? |
Tefsiri uzun bu bahislerin.
Hayırla kalın.