HİÇLİĞİN BÜYÜK DAVULCUSU(“sözcüklerin ip cambazları” diye bir dize geçiyor insan zihni adlı bir şiirde aynı şiirin başka bir yerinde de şu muhteşem dize; “hiçliğin büyük davulcusu”) arkamdan sesleniyor düş güçleri: “öfkeni görebileceğim yere koy!” diyor belimdeki şiirin şarjörünü boşaltıp yere bırakıyorum yavaşça “ateş etme, silahsızım!” farkındayım kalbim çok ileri gitti, hem de çok bazı hisler durması gerektiği yerde durmuyor işte sözcüklerin ip cambazlarına özenerek bazen atlamak zorunda kalıyorum on katlı bir sözcükten ancak düşünce fark ediyorum ne anlamlara geldiklerini ve içi hayal gücüyle dolu sırt çantasıyla gülümseyerek boşluğa atlayışın estetik olarak intihardan sayılmadığını gerçeklik suçüstü yakalandığından beri profesyonel bir uyumsuz olarak sürdürüyorum hayatı en çok acıyı kim verirse oraya gidiyorum doğal olarak sonbahar her sene birkaç yıl gecikiyor kullandıkça cilde zarar veriyor bazı cümleler ve hiç anlamış değilim bazı şehirlerin neden sık sık yakıldığını bazı şehirlerde neden evlerin duvarlarına X işareti konduğunu kalıcılık soğuk savaş numarası yapıyor bana kafama misafirliğe gelen çılgın düşünceler kurşunu, hoş geldin! düş güçleri ısrarla: gölgeni görebileceğim bir yere koy, yoksa… diye bağırarak tehdit ediyor kanlı hoparlöründen gölgem yok, gölgem yok ücra yoluyla alınmıştı elimden geçen yıl ve “hiçliğin o büyük davulcusuyum ben artık” polis önüne gelen her kelimeyi tutukluyor farkındayım avuçlarımın içi kıstırılmış seslerle dolu mesleğine yeni başlamış acemi bir deliyim ellerimi nereye koyacağımı bilmiyorum henüz ellerimi biraz tutar mısın saygıdeğer sonsuzluk korkularımın küllerini denize savurup hemen dönerim sonra birlikte izleriz kargaşanın uluyuşunu (“Sözcüklerin İp Cambazları” ve “Hiçliğin Büyük Davulcusu” dizeleri Danimarkalı şair Niels Hav’ın “İnsan Zihni” adlı şiirinden alıntıdır.) |
Tema her zaman olduğu gibi toplum ve gercekler (toplumcu gerçekçi) "gölgeni görebileceğim bir yere koy" gölgelerden bile korkan bir sistem fakat tüm acımasızlığiyla hayatları baskı altında tutan bir güç!
Uluyan veya geliyorum diyen bir kargaşa... şiir, zihnimi darmadağın ederek gerçeklik ve sözlerin resimlerini okudum.
Kanlı hoparlörden öldürücü sözlerin etkisi hiç bitmeyecekmiş gibi duran havasızlıktan korkar gibiyim! Ve yok olma korkusu her an; hiçlik.
Teknik ve estetiğin doruklarda olduğu bir şiirin okuma sarhoşluğla yüreği selamlıyorum.