KOKTEYL: BÜYÜK ÖLÜNÜN ADI(sonsuzluk hasta olduğu için gelememişti yerine en çalışkan işçisi onu temsil etti: siliniş) yine çok kalabalık belleğin toplantı salonu başköşede tekli koltukta oturan hüzün her zamanki gibi canı sıkılıp duran sayın mutluluk hemen yanlarında yüzü hiç gülmeyen yanılgı hissi onların tam karşısında kusursuz görkemiyle bütün mevsimlerin amcası bay yalnızlık bay yalnızlığa yalnızlık deyip küçümsemeyin eşyalara esir olmuş evlerin sevgilisidir o her yerde şirketler zinciri var gökten zembille inmedi ona bu zenginlik düşüyle tırnağıyla kazanarak geldi buralara gözdağı vericiler ve günah ödeyiciler odanın her yerindeler en yüksek ıssızlık maaşı onların eski bir yenilmiş bağırıyor öbür odadan: huzur hislamda! huzur hislamda! yenilgisi duyulmuyor gürültüden her ses taneciği daha havadayken infilak ediyor kafamın içinde masa tenisi oynuyor hafifletici sebepler suç kelimesi oturacak masum bir yer arıyor kendine kapıdakini gösteriyor omzumdaki yasadışı düşünce ve sosyalizm kapıdan göründü ürkek bakışlarıyla sırtında düşçü tulumu, başında utangaç şapka nedense giremiyor içeri: kapalıyız! sadece bir yoldaşa bakıp çıkacaktım: kapalıyız! ama görüyorum herkes içerde: kapalıyız! o bütün zamanların en iyi içeriye giremeyeni ona kimlik soruyor kinlik siyaseti yapanlar tarih biliyor kim içten kim içtenliğin karikatürü çırak kahramanlar ve oyun kurucuları gelecek zaman diye bir kavram attılar ortaya gelecek: büyük ölünün adı* Allah u Teâlâ da bbbiliyor ki bir spermen değildir oyun dışı bırakılan çocuk sonra düello fikri gelip duvardaki tüfeğin içine girdi düello fikri iyi aile çocuğudur kızmayın, onu alıp bir parka götürün ve deyin ki: senin annen bir melekti “geçmiş” korumalarıyla katılmıştı kokteyle boşluk hissi, bulantı hissi ve korku etten bir duvar örmüşlerdi etrafında saatlerce çalıp durdu uçsuz bucaksız hisler orkestrası saatlerce kimse kimseyle göz göze gelmedi ve bu devasa salonun en uzak köşesinden onları izliyordu gerçek dünya “empati koca bir yalan” diye mırıldandı kimse farkında değildi onun “hepiniz kayıt dışısınız” cümlesini masaya bıraktı sessizce çıkıp gitti duvarların içinden (*Sartre) |
seni okumak biraz kendime getiriyor...acı gerçekleri bir kez daha gözümün önüne getirip hatırlatıyor...her şeyi unutmak en kötüsü...
sevgiler çok...