Duy Beni
Ayrılanlara mahsus bir mahpustur bendeki ben
İçinde sarıya vurduğum yalnızlık çoğulluğu Ve hapsolduğum vedalı içre Duy beni, bak ne diyorum: Sularımı çekiyorum ey rıhtım! Ardımı boğup, sesimi kanatlarına bağlıyorum martıların Kanıyorum, kanayacağım da Ayrılanları taşıyacağım ömür boyu Adımlasam da bu diz boyu karanlığı, biliyorum Boyu acının, bir mezar taşı kadar. Yüzümden düşen bin parça olsa da Ey gece, ağlamaktan utanmanın vakti değil Gözyaşlarını silecek kimsen yoksa De ki rüzgara ben de kimsesizim, es küllerime Es ki denizlere ulaşsın dağlarımın karlı hasret türküleri. Yokluğunu sarıp tüttürüyor ömrüm Dudağımda gülüşünün ayak izleri Böyle susturulmuş dediler oysa şiirden gam Ellerimi çekiyorum ey kalem! Anlamı boğup, anlamsızlığa sürüklüyorum gözlerimi Ağlıyorum, ağlayacağım da Ayrılanları hatırlayacağım bir ömür boyu Gönlümü susuşa, aklımı çıkmazlara teslim etsem de Biliyorum, dilimin mecali bir şiir kadar Dilimin meali, yanmış bulanık sular. Nedim KARDAŞ |
sessizliğin derinlerinde yürüse ayak izlerin
her adım bir sonrakine efsane
ve her variş tonlarca ağırlığında bir imtihan
kocaman tebrikler şair Nedim KARDAŞ.
dua ve tebriklerimle.