Senden Önce
Senden önce
Çiçekler kopardı kalbimi Bir bahar, bir akşam, bir ayaz Saçlarım ağardı düşümdeki acıda Saçlarım saçlarına ağardı Ellerim vardı sonra kendimi uyandırmak için Senin kör kuyundan Senden önce Uyandırdı beni gülsüz eller Uykusuz nağmeler kabuğunu soydu yaramın Bir asır, bir yalnızlık, bir ayrılık. Bir kitapta bulmuştum kaybolmuşluğumu Eski bir kitapta seni anlatan boyuna Bitmek bilmez bir vakit Sessizlik kopardı sesini azlığımdan Bir vakit, bir uzaklık, bir ağlak bulut Seni unutmak için geceden Gözlerime boğulmalar doldurdum gözyaşından Senden önceydi bütün suları suçlamak Bir yangın, bir rüzgar, bir kısır döngü. Ölüme varmak için diri duruyorum bu oyunda Mecburen taşıyorum kendimi ve kalan hiçliği Unutmak diye bir savaşın ortasında Kalbi kırık bir mektup bekliyorum Bir şiir, bir şarkı, bir dua Kavuşmak dedikleri o resmi asıyorum Bu acının en kalabalık köşesine Dokunmak yasaklı bir dil gibi Bu yüzden siyahın adını karanlık koydum Bir kör, bir mum, bir gölge. Ahım mahım yok sana Unutulmanın eşiğindeyim Kapalı kapılarla anlaşabiliyorum artık Ve çiçeksiz baharlarla Senden önce gelip bildi beni, biledi sonra Yağmurun en delisi bir çırpıda Hiçbir şeyim yok şimdi Bir çöl, bir öl, bir son Sipsivriyim, sevgisiz Ağzım burnum bir kavga içinde Kanıyorum geçmişin alengir kokusuna Bir asır, bir yalnızlık, bir ayrılık. Nedim KARDAŞ |