Bir Çoğul Şiiri
Son resmini de çizip yaprağın
Sonbahara naif bir veda bırakıp gitti. Dünya dediğin nedir ki Bir avuç toprak, biraz da insan Geçip giden zamandan yaratıldık oysa biz suskunlar Biz, gömmek için hiçbir şey bulamayanlar Kırgın bir dua ile kanatıyoruz karanlığımızı Kırıyoruz camlarını canlarımızın Elimizde bir deste gül, kalbimizde muazzam bir yenilgi. Ağlamaya diş bilerken Bir sebep arıyoruz el yordamıyla yüzünde, gidenin. Başımız ıslak bir yastıkta Uykusuzluğu devirdiğimiz saatleri saymıyoruz Yaklaştıkça ölüme yaşamayı daha çok seviyoruz Giden de gitmese, sarılsa sesimizdeki yaralara Giden de gitmese, ağzımız burnumuz yer değiştirse Gülüşlerle, gülücüklerle, gülmelerle Yakıyoruz ateşi, suçluyoruz bulutu Yağmurda ıslandı diye elimizdeki gül, kalbimizdeki yenilgi. Kendimizi ne zaman anlasak oysa Kanıyoruz ilkbaharın ilk yaprağına. Bir çoğul şiiridir bu Virgülümüz eksik, noktamız harap, cümlemiz aynı Tekrarlayıp duruyoruz geceleri Gündüzleri yiyip bitiriyoruz, ucuza satıyoruz kendimizi Ya şiire ya börtü böceğe ya yumruğu sıkılmış bir düşe Tükeniyoruz yavrucuğum eyvah Tükeniyor, dirilmenin senaryolarını yırtıp duruyoruz Tekil vurulup, çoğul bitiyoruz Elimizde bir deste gül, kalbimizde muazzam bir yenilgi. Nedim KARDAŞ |
Sonsuz saygı ve iyi dileklerimle.