Ayna ve karanlık“Ruhun elinden alınırken yalnız olmayacaksın dediğinde Çoktan aklımın kuytularına yerleşmişti bile şeytan” I -Nefes önü sohbetleri- Gözbebeklerinde sabahları kilitlediğim kavimler yok oldular Şeffaf kelimelerden yarattığım kaoslarda Onlar ki rüyalarına açtığım kara delikte gördükleri Seremonilerde buldular en saf şehvetleri Ve bununla beraber Yaprakların yeşil tonları bürüdü tüm hayallerini Zaman sağduyusunu yitirip çıldırdı ellerinde Aciz kaldılar Utandılar Ağladılar! Geçmiş ve gelecek olan tüm hayatların başına iki baykuş diktiğim gün Sinmişti üstüme tabutumun kadim kokusu Birisi öldürdü diğeri diriltti mevsimleri Ve sol elimle naifçe bıraktığım kışlarda varoldu hep keskin hazlarım Bu yüzden kalbime hiçbir aşkın mübah olmadığını bilemedi Asırlar boyu inançlarını eşelediğim Dişiler ve rahimlerinde taşıdıkları erkekler Biriktirdiğim kerahat vakitlerinde meftun olup kandılar uysalca Kulaklarına fısıldadığım en şefkatli nağmelerime Oysa ki her birinin teninden Tırnak diplerime doldurduğum cehennemi besliyordum Göremediler Duyamadılar Ağladılar! II Ölüm arkası efsunları Kaderlerinde yeşeren karanlığın karşı konulmaz sırrı ile Düşüncelerinin saçakaltı sevişmelerinde ölürken ruhları Günahlarımın üryanlığında soyundu ihanetlerim Örselenirken tüm bilgelikleri gizli kanyonlarında Lanetimin kusursuzluğunu gizleyip çoktan tüketmiştim umutlarını Evet bendim duygularına cüzzam zerreleri serpiştirip Kalplerini toprağa girmeden çürümeye terkeden Ve evet bendim Tenlerinde peydahladığım ateşle yerlebir ettiğim Her şeyden habersiz yaşam sığınaklarını muştuladıkları fahişe Şimdi maskemin ardından bakıp esaret altında inleyen acizliklerine Diyorum ki Bilemezdiniz şifalı yağmurların gök Tanrısı tarafından Benim iznimle zehirlendiğini Bu yüzden suçlamayın arzularınızdaki içselliği Duyabildiğiniz her şarkının zindanında… |
Düşüncelerinin saçakaltı sevişmelerinde ölürken ruhları
Günahlarımın üryanlığında soyundu ihanetlerim
Örselenirken tüm bilgelikleri gizli kanyonlarında
Lanetimin kusursuzluğunu gizleyip çoktan tüketmiştim umutlarını
Karanlık kaderde yeşermez bence
nesevişmeler,
ne ihanetler
kanyonlara sığmaz
umutları tüketmek gibi
kederi de yazarız
kendimizce
bazen şarkıların zindanında
ya da iznimiz kadar
Tanrıların buyruğunda...