Sen Yoksun
Aylardan Eylül,
Günlerden gidişinin ertesi, Saatler sensizliği yalnızlığım geçiyor. Güneş küs Doğ/mamış odama. Çiçekli perdelerim solmuş sanki! Başucu masalımsın sen Bir varmış/sın bir yokmuş/sun. Kumbaramdaki hüznüme en çok sen Dolmuşsun! Bozdurup bozdurup harcıyorum Geleceğime yatırım neyim varsa Gözün arkada kalmasın! Sana inat Saçlarımı sevdiğin gibi salmayacağım Dökülmeyecekler kollarının boşluğuna En sevdiğin renk var ya hani, -mavi- Kaldırdım odamdan. Utanmasam ne gökyüzüne değecek gözlerim Ne kulaklarım duyacak mavilerin dalgasını Ne de aynamın sol kenarına sıkıştırdığım Boncuk boncuk bakan resmine Uğrayacak yokluğunda buz tutmuş ellerim. Her neyse, Oturmuşum yatağımın kenarına. Yıldızlar aşikar geceme Masada duran biçare kalemim Fil dişi rengi kağıdım Hafif nemli , Kalemim tükenmemiş yazmaktan. Utandım lakin Ben kendimi bıraktım Kalem tükendi, kağıt ıslandı Biz toz duman… Vuslatı yazdık, oynadık, Yorulduk... Perdeler kapandı, açıldı Sen yoksun… |