Hasretten olsa biraz şiire
Lakin daha ziyade

İçimdeki akça pakça çocuğun hıçkırıkları hatrına
- Ki titretiyor kaçıncıya kırılmış fay fattımı derinden-
Yazıyorum sana, -aitlikten uzak-
Adilane ve açelyalar kokusunu gönderecek son kez
Takılı kalma uğruna telgraf tellerine
Etekleri umutların;
Yama üstüne yama tutmayacak artık
Güya sen’li
Tut ki ben’li ve biz’liği hiç tatmamış mısralar…
Atacak karasını, tutunamayacağız bu şiire,-ki artık ne kadar şiirse-
Yasa bulanacağız, -aşkı beklerken-
Mürekkebinde boğulacağız yasak sevda dehlizlerinin…

Bilmem yüreğinin memleketini, - hiç aşina olamadığımdandır belki-
Yalnız bir ökse otu şifası var sanki dudaklarında
Badeler sunuyor şarabinin rengi...
Her neyse; zamanı değil şimdi…

Bizim buralarda akşam ezanı okunuyor
Çekiliyor el ayak, yalnızlaşıyor kaldırım taşları
Sokak araları yavanlaşıyor resmen, insansızlıktan- insafsızlıktan-,
Dokunuyor dudakları ay ışıklarının gölgelere
Aksisedası duyuluyor bozacısının mahallenin,
Isınıyor eller uzatılınca sevgiliye,
Alazlarda buharlaşıyor afrodizyak duygular,

Bundandır zira
Anadan üryan çıkıyor meydana kalemin gizemi,-namahrem-
Kapatırken gündüzü örtüsü gecenin- tam mahrem-
Kuruyor masasını mehtap- ehlikeyif biraz-
Tellerine dokundu dokunacak kemanlarının, cüsseli vatoz balıkları
Ben seni yazacağım; sen bihaber,
Ben yokluğunun ayazında, dişlerim birbirine istemsiz çarparken,
Ellerim mürekkep karası, alnımın hazin yazısı
Şifondan beyaz geceliğim, -bir de davetsiz kırgın yüreğim-
Koşuyoruz sana yalın ayak, kanayarak
Şeffaf, -çırılçıplak-…

Sen kapatırsın sanarken, açıklarımı
Bu kaçıncı vurgun –sayende- mide boşluklarımda
Doymuştum halbuki çok seferli sen enkazlarına,
Öğürüyor sana gebe, senli hissiyatım
Geçti dedim; geçer sandım
Kaç sima geçti göz bebeklerimin hizasından

Hiç biri değilken sen
Ben senli rüyalardan geçmek zorunda kaldım,
Şunu da bil- affedilmeyi beklemiyorum,
Kandiller sönüyor yedi kat göğümde,
Ve bu kaçıncı kadavra, katliamı belli,
Rahat etsin artık toprağımın ellerinde…

Bir ben daha ol(a)mayacak artık
Bu şiirin vuku bulmasıyla,
Şifan dudağında kalsın,
-Varsın aklım sende-,
Bıçaksırtı sevdamızın kavimler göçü zamanı
Akın akın gidiyoruz, kapatırken perdesini aşkın altın çağı…

Tarihin tozlu sayfalarında sen ile ben,
Biz olamadık bir b/aşka severken…
Aşk olsun, unutursam
Unutursan aşk olsun çocuk!