Minicik ekose şortu sıkıştırıyordu Yere paralel süt beyazı bacaklarını, Okşuyordu Avuç içleri tozlu kaldırımları ,-incitmeden- Dünden kalma seksek çizgilerine düşüyordu Göz bebeklerinin durgun bakışları Uçurtmalar dans ediyordu Ecnebi hayaller ülkesinde,-el ele- Ne portreler çizilirdi kimseler görmeden Ne uzuvlar silinirdi, hülyalarına değmeden…
Deterjan kokulu, ceketi pürüzlü ketenden dokulu Fark etmedi kimseler bu çocuğu saatler boyu Kaçmak varken vebale girmeden…
Mutsuzsun çocuk! Tellerine takılı gülüşlerin ufukların çizgisinde Adım atsan kanayacak dizlerin, Saçılırken yerlere Cebine sakladığın renkli leblebi şekerlerin, Ondan mı korkuyorsun? Tek ayak üstü cezalarla içtimalarda geçen Anne hıçkırığı fon müziğinde, -ağırlığınca ezen- Öğretmen okulda babanız ne iş yapar deyince Kapana sıkışırdı dudakların, Gerçekler surlarını yıkma çabasında, Kulaklarında posta trenleri, Eziliyor bir babanın silueti Kara raylar altında
İrkiliyorsun çocuk! Sormasalar bari yine “Sillesi sesinde, Söylesene baban nerede?”
Babam bahar gönderirmiş toprakların altından Çiçeklerin hepsi annem içinmiş, Bizden çok sevmiş onu, Yaradan Babam bakışlarımın değdiği her yerde imiş, Üşümez mi ki elleri kışın karlar altında kalan?
Bilemedin çocuk! Dışı çocuk içi koca adam… Kaç yaş sığdırdın sanki Ruhunun keşfetmediğin yastık altlarına Ne gerek vardı bunca acıdan bir Anka gibi doğmaya? Kanatları sırmalı, rüyaları dolanmış bir babanın boynuna İlmek ilmek sökmediler mi Fırlatıp bir sabahın koynuna?
Yaz/dın çocuk! Isıttın bir baba tanımında, -yazdığın ödüllü kompozisyonda- Hiç tutamadığın ellerin, geniş cüsseli bildiğin Adına babam bu dediğin Bir adamı, Bir ama’nın kuş bakışı anlatması gibi farklı diyarları…
Zor işti seninkisi ve kimseler bilmedi…
Baba kokusu bu, senin de ciğerlerin bayram etmeli, O yüzden mi düşmansın bayramlara bu denli? Kapı önleri arkadaşın, kaldırım taşları sırdaşın
Kara kaplı bir defterde sayfalarca mektuplaştığın Yokluğunda vekaleten annene sırnaştığın,
Köşeyi döndü dönecek diye Her surette varlığına inandığın O yüzdendi yalnızlığın
Bir sen anladın ama kimseler anlamadı Bayramlar gelince Bir babanın elinin içi doluysa evladının eliyle
Avuç içlerin kanardı! O yüzden resimlerinde tek renk vardı!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Babasızlığın Gölgesinde Büyüdün Çocuk şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Babasızlığın Gölgesinde Büyüdün Çocuk şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Oku İsmailoğlu Mustafa YILMAZ ustayı ? Sayarken bir bir, dilin de sevgi çemberi, Vatanın da ki bu unutulmuş yerleri Sen de onu ruhunla iyi tanı ?! Bak sana, sen görmeden daha göz etti, Cennet mekan o "Göz başı !" Birde, Bizzat görünce düşün orasını Nasıl övecektir duy kendisinden, Adı geçen güzellik orasını burasını...
İlgi çekitiriyor anlattığı gezilik yerleri İsmail hocamızın bu vatan sat-hı mealleri Kutluyorum engin şair yüreklerini !!!..... ---- 27.12.2014 – Adana
İsmail Hakkı GÜRCANOK (ONATCA) ----------Güzel bir şiire, Güzel bir insanın şiiriyle selamlıyorum...
Oku İsmailoğlu Mustafa YILMAZ ustayı ?
Sayarken bir bir, dilin de sevgi çemberi,
Vatanın da ki bu unutulmuş yerleri
Sen de onu ruhunla iyi tanı ?!
Bak sana, sen görmeden daha göz etti,
Cennet mekan o "Göz başı !"
Birde,
Bizzat görünce düşün orasını
Nasıl övecektir duy kendisinden,
Adı geçen güzellik orasını burasını...
İlgi çekitiriyor anlattığı gezilik yerleri
İsmail hocamızın bu vatan sat-hı mealleri
Kutluyorum engin şair yüreklerini !!!.....
---- 27.12.2014 – Adana
İsmail Hakkı GÜRCANOK (ONATCA)
----------Güzel bir şiire, Güzel bir insanın şiiriyle selamlıyorum...