Leyla'm
Gidiyordu
Daha kötüsü biliyordu En beteri de -ısrarla- seviyordu... Susuyordu- içine içine- Kurak toprakların susadığı gibi -serine- T/arayarak Avucunda sakladığı yıpranmış bir vesikalıkta "Sevdiğim" dediği kadının uzun saçlarını... Nasırlı parmaklarıyla s/arıyordu Yamalı ceketinin yol yanında Ve artık çözülsün buzu anıların diye Y/akıyordu umutlarını birer birer- ne yapsın- Ne de olsa o yoksa cehennemdi her yer... K/anıyordu usul usul- ah be Leyla gözlerin ah- Samanyoluna açılan, dünyaları unutturan gizli bir geçit Sen, gözlerinden damla damla akardın-bilmezdin- Taze toprak kokardı dört bir yok-- buram buram- Sen evimdin, sen yegane yuvam- Leyla’m-! Şimdi yan koltuk hep boş; seferimde Bir bilet aldım ki inan dönmeyeceğim ben de Bir duam semada bir duam olduğum yerde Gittiğin yerlerde adımı unut sen de, sen de Leyla’m... Bir "hoscakal" a sığdırmak-ah koskoca maziyi- Gidiyordu işte Daha kötüsü biliyordu En beteri de -ölüyordu- Ve hala seviyordu -Leyla- Elinden düşüyordu bir vesikalikta-uzun saçlı- Taze toprak kokuyor-bu sefer gökyüzü ağlıyor- O, o gülüyordu, Leyla hatrına Leyla aşkına... |