YOKLUĞUNUN TERENNÜMLERİRuhlar kirlendi yansıtamıyor artık hiçbir ayna içimin çölleşen suretini firavunlaşıyor yokluğun musa olsam da olmayınca gözlerin geçemiyorum yüreğimin kan denizini dolanıyor boğazıma yalnızlık yağsız birer urgan oluyor düğümleniyor hançeremde kılıçtan keskin her sözcük tahrik ediyor histerik acılar bir uçurumun başında buluyorum kendimi görmesem göğümde saçlarının kızıl rengini - annemden yadigâr muskaya and olsun ki - çoktan yıkmıştım bendimi ve sonra gerisin geri karışıyorum riyakâr kalabalıklara maskeleyerek yalnızlığımı yürüyorum ömrümün örselenmiş yollarını yarenlik ediyorum düşen yapraklara daha doğmadan düşleri çalınmış çocuklara sensizliğin nişanesi saçlarımdaki aklara sonra usulca çekiliyorum koyaklara ansızın yığılıyorum toprağa dağları ürperten sesler duyuyorum kesik kesik baykuş sesleri yankılanıyor kayalıklarda erişemem yarına ölürüm belki hep o narin sesin kulaklarımdaki ‘’bir çağ yangınında’’ an be an atan sensin nabzımdaki ve kalu-belâdan soluğuma değen o sol kaburgamın altındaki sensin sen _____________Necat Uslu______________ Şiirimi güne yakıştıran değerli seçki kurulu üyelerine Okuyan,yorumlayan,eleştiren değerli şiir dostlarına Şiirime ses nefes olan dostum Eser GÖKAY’a Teşekkürlerimi sunuyorum. Şiir gibi bir dünya umuduyla eyvALLAH |
Çokça güzeldi duygu aktarımı
yakışmış yerine
Kutlarım
Şiir ola