1
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
478
Okunma
sana söyleyeceğim
çok şey yok aslında
herkes b/aşka tükenir Marya
düşe kalka yürüdüğü
ömür yolculuğunda
tırnaklarımı kemiriyorum günlerdir
ıskalıyor gece
teğet geçiyor gözlerimi
çok uzağımdasın oysa Marya
deli bir kısraksın
durmadan koşuyorsun
kalbimin uçsuz bucaksız yaylalarında
soluk soluğa Marya
-kapatıyorsun yaralarını,yaldızlı kahkahalarla-
cenkler
kayboluşlar
gelgitler
tükenişler
ölümler
sevişler
çıkışlar
inişler
(saklı)
hareli gözlerinin ardında Marya
anne oluyorsun hüzün çiçeklerine
merhamet kokuyorsun
sabahın nazlı seherlerinde
bir sefere çıkmışsın da
ulaşamıyorsun istasyona
-bilmiyorsun ki durak kaf dağının ardında-
dudaklarında açıyor
kan kırmızı güller
gözlerin suluyor
susuzluktan çatlamış yediverenleri
soyuyorsun geceden kederi
siyah simsiyah kelebekler
saçlarından iniyor omuzlarına Marya
geçtim tenini
ulaşmak tinine
dikenli tellere yalın ayak basmak
koşmak cam kırıklarıyla dolu
patika bir yolda
ah Marya
ben öyle usul usul ölürken kovuğumda
değmeyecektin böyle solu(ğu)ma
Necat Uslu
5.0
100% (10)