Kasvetkalbimde zuhur eden bu kasvet dumanlı yol,vahşi cinnet nedenini bilmediğim elem siyanür olup dolaşıyor damarlarımda yüksek bir binadan aşağı atılmış da bir türlü yere düşmemiş hissi aşktan mı,hasretten mi yorgunluktan mı yoksa koca bir boşluktan mı bilemedim saatlerdir gözümü kırpmadan bir çivinin duvarda bıraktığı yaraya bakıyorum bendeki dağlanmış sayısız yarayı unutarak defalarca kez kırılmış da kaynamamış bir kemik gibi batıyor etime zorla aldığım soluk emanet yokluğunu işliyorum şiire ilmek ilmek bakıyorum insanların olmayan riyakar yüzlerine "mış" gibi yapıp yaşamaktansa daha makbul geliyor ölmek -karışıyorum karanlıklara göğsümde zehirli engerek bu dünyanın defosu olduğumu bilerek- ... Necat Uslu |
Betimlemeler ve kurgu çok başarılı...
Tebrikler, saygılar, sayın Uslu.