Mahyaözür dilerim Tanrım yarattığın muazzam bir esere şiirler yazıyorum biliyorum bu ahmakça ama ilk emrin "İkra" onun gözlerinden başladım okumaya bir arpa boyu yol alamadım sonra dönüp duruyorum aynı daüssılada gölgesinden faydalandığım dut ağacına diyorum ki meyvenin tatlı olması onun elleriyle kökünü suladığındandır yanılıyor muyum yoksa haşa uzak yollardan gelen kara bir trenim yorgunum diyorsun var mısın benimle yok yere göğü boyamaya diyorum kimsesiz bir lahit gibi susuyorsun sahi neydi aşkın rengi siyah mı koyu kırmızı mı yoksa boş ver şimdi bunları gel gidelim yalın ayak çocuklarla bulutlarda oynamaya gözlerin ki yolumu kaybettiğim zifiri karanlıklarda kandil kutsal bir emaneti öper gibi öptüğüm alnında iki kaşının arası mahya çatlıyor sabır testisi hasret ok yağmurları olup yağıyor durmadan içimin derin dehlizlerine kemankeş misin yoksa bir başak boy veriyor gelincik tarlasında elif gibi dimdik ve mağrur konuşmak hasleti değil midir tekerrürün yaşlı dünyada düşmek değil midir boşluğa Tanrım yarattığın ne varsa konuşurken ayrı lisanlarda susmak da çok şey anlatır hâl dilinden anlayana özür dilerim Tanrım bin şükrân ikinizin de varlığına ... Necat Uslu |
yüreğine kalemine sağlık...