Madamkalbimin sonsuz ovalarında koşan o vahşi kısrak sendin Madam vurulan bendim bunca ağrıyı ben çektim tuttum nöbetini cehennem kuyularının nazlı sabah uykularımı haram ettim şimdi uzağında ama aynı göğün altında asıyorum hayallerimi puslu sabahların kurşuni kirpiklerine dedim: gözlerindeki meşaleyi hak ettim bir yağmur damlası olmak Madam boynundan sıyrılıp usulca akmak konaklamak vardı dudak kıvrımlarında gög(s)ünün geniş deltalarında son/bahar yaprakları battaniye olup örtünürken üstümüze kemiklerimiz kaynarcasına sarılmak dolunayda ayıpsız,üryan terlemek vardı gecede puhu kuşlarının seslerine karışırken seslerimiz hırıltılı ve ince kim kimin yaralarını ne kadar bilir Madam kim sarabilir içimizdeki çocuğu bizden başka hem hangi ayna yansıtabilir gözlerimizdeki çığlığı yandı dudaklarımız hudutsuz hasret türkülerinden Madam bir köz ki gövdemizde gören yok bizden b/aşka ... Necat USLU Şiirime değer verip yorum yapan kalemdaşlara,güne getiren seçki kuruluna teşekkürü borç bilirim. |
Saygım ile