susma vakti Ey Gönül...susma vakti Ey Gönül bu gece firakından yanan dudaklara şehvetli bir dokunuşun kan damlayan ihtiraslarından kaçma vakti... belki aşılmaz bir yolun sona ulaşan çıkmazlarında kaybolma vakti... kaybetme vakti... yanma vakti artık Ey Gönül bu gece kimsesiz limanlarından ayrılıp sessizce gitmek gibi engel tanımadan susuz denizlerde kürek çekme vakti... rüzgarsız bir havada çölde vahayı değil acıyı arama vakti... gitme vakti Ey Gönül bu gece ardında bıraktıkların olmadan geleceğini düşünmeden zamansız ve mekansız bir kapıdan geçme vakti... kimsesizlik kuyusunda Yusuf gibi doğma vakti... köle olmaktan korkmak değil köleliğin sancısında özgürlüğe koşma vakti ... kaçma vakti artık Ey Gönül bu gece Züleyhanın sevdasının gömlek yırtan hırçınlığından yada tertemiz aşkında duayı bulma vakti... giden gençliğin çarpık bacaklı düşlerinde insan olanın ellerinden tutma vakti... her bir nefes alıp verirken bir an için boğulma vakti ... isyanlarından isyandan kaçma vakti... yürek pınarların akıtma vakti Ey Gönül bu gece susuz kalmış ruhuna yaş akıtma vakti... çaresizce çaresizliğin matarasından su içme vakti... sessizlik deryasından yüzme vakti Ey Gönül tertemiz sulara değil acı ve ıstıraba kulaç atma vakti... Hüseyin olma vakti Ey Gönül bu gece öldürülürken aşk tarafından tüm sevdiklerin gıkını bile çıkarmadan şehadete koşma vakti... boynunu vururlarken şükretme vakti ben olmadan insanlığa bende olmadan yanma vakti... sadece Ona Onsuzluktan kaçma vakti bütün varlığını alıp eline İbrahim gibi evladını değil Onu seçme vakti... yansa da yangınlardan ruhun dirilme vakti ... susma vakti Ey Gönül bu gece sessizce ağlama vakti... yavaş yavaş kimseler duymadan gülerken ağlama vakti... Cüneyt gibi Mansur gibi yanma vakti ... susma vakti Ey Gönül sus öyleyse zaten sana hiç söz verilmedi ki..... |