yazmak istiyorum
konuşmaktan ne kadar da aciz kaldım bu gece...
yazmak istiyorum içimdeki ısrarlı sesin kulağıma yaptığı her darbede biraz daha yazmak bir sıçan deliğinden kaçar gibi değil köşeye sıkışmış ihtirasların tevazuya yenik düşme sahnelerinde sinirlenen bir ceylanın av olmamak umuduyla var gücüyle kaçması gibi kaçmak istiyorum tüm sevdalardan... yazmak istiyorum sadece her mısrada bir daha kaybolmak fütursuzca bakışların kahpece gülüşlerin arasından sıyrılmak korkusuzca ve korku duyarak kaybedişlere rağmen yeniden doğmak doğururken kendimi yeniden yüreğimde tertemiz ve sessizce doğmak istiyorum kirli yalanlardan... yazmak istiyorum sadece ten kafesinde sıkışırken ruhum kendimle beraber büyüttüğüm çocukluğumdan çalmak istiyorum acıları her bir yenilişin ardında akıttığı yaşlarını silmek istiyorum unutturmak istiyorum aslında ona beni benden farklı büyümeli değil mi?.. yazmak istiyorum sadece kirli bir yazgının silgisini bulmak istiyorum gözlerimde yavaş yavaş derinden olmalı bu yok ediliş sinsice gelebilir belki hunharca bir kovuluş da olabilir kim bilir yazmak her şeyi yeniden gömebilir cümleler mezarlığına yada başka yüreklere kaçışın ta kendisidir... yazmak istiyorum sadece karalamak belki de küçük kızımın masum dudaklarından sevgiyi yudumlamak bencilce mi acaba yoksa bir yıkıma kurulmuş saatleri duymadan önce son bir gülme arzusu sevme sevilme kaygısı belki de... yazmak istiyorum sadece fedakarlıkların çığ altında kalmış robotlaşmaya başlamış inançsız ruhların şehvetli acılarını patlamaya hazır volkanların yalnızlığını yürek vagonuna sıkışmış kimsesizliklerin hissiz çırpınışlarını belki de seni yazmak istiyorum gece bu kadar yaklaşmışken sesime sesinle umut olmalıyım intihardan yeni kurtulmuş beynime küçücük ellerini tutmak istiyorum mezarımızı kazmadan önce temiz bir yer olmalı orası kirli bir dünyadan ebediyete uzanan kapıda beklemem lazım sesimi seni yozlaşmaktan kurtulmaya çalışmış o bedenleri... yazmak istiyorum sadece vaatlerden uzak huzura kavuşan yollara kavşak olmak sesinle birlikte ses olmak umarsızca vedaları unutup yeniden yol almak ışığa karanlığı bol olsa da ruhumun bir umut var diyen dudakları duymak... yazmak istiyorum bekleyişlerimi doğduğun günden beri içimde büyüttüğüm ümidi hasret rüzgarlarından kaçırıp dergahında bırakma vakti geldi sesim sesine hoşgeldin ey minik yavru bizim bizden başka kimimiz var ki... yazmak istiyorum işte bu sevgiyi her yürek duysun dursun kanayan yerleri... sen doğduğun günden beri zikrine meftun bu gönül ölümlerden dirilişi yeniden öğrenmeli... affet beni güzel kızım bu gece seni içimdekileri anlatmaktan aciz kaldı kelimelerim.... |