MEVLEVİ YALNIZLIĞI
Kara/basan gecelerde
Talan edilmiş topraklarda Aşka soyundum. Dikiş tutmayan yaraların iniltileri Yankılanırken dağlarda, Sahipsiz kentlerin çıkmaz sokaklarında Sokak kedilerinin ürkekliğiyle Sensizliğime usulca sokuldum. Karantinaya alınmış bedenim. Kalabalığın ortasında bir Mevlevi yalnızlığı, benimki Sen kudururken yüreğimin sahillerinde, Kanadı kırık bir martı haykırır zincirlerimde. Dokun/mayın bana! Her gece içimde bir çocuk ölür. Şark’ın terk edilmiş bir kentinde Simsiyah bir lahitte gömülür. Kaç ölüm ezberledi Sensiz topraklarıma düşerken cemreler? Çürümüş bir bedende can bulurken çıyanlar Gülüşümü de öldürdü çocukluğuma kıyanlar. Dipçik darbeleriyle çürüyen bu bedende Çoğalırken sen; Azalan güneş ışıklarını avuçlarıma saklıyorum. Öylesine benliğimi ç/almışlar ki benden Yitik çocukluğumu s/ayıklıyorum. Ve sen güneş olup Filizlerimi yeşertirken yeniden Ömrüme muştulanan soluğunu Göğ(s)ümde s/aklıyorum (Necat USLU) |
sevgiyle....