Seminya IISürgün çiçekleri açar uçurum kıyılarında Uzak iklimlerde can çekişir kelebekler Yokluğun pusu kurar gün doğumlarında Mayınlı tarlalarda bir adam seni bekler Sürgün çiçekleri açar uçurum kıyılarında Eflatuni akşamlara gebedir hıçkırıklarım Hüzzam bir beste çalar şafaklarımda Sensiz yarım bir bestedir düş kırıklarım Kokundur baharlar saklanan avuçlarımda Eflatuni akşamlara gebedir hıçkırıklarım Mimoza kokardı yağmur yemiş saçların Gözlerin yakamozları batıran bir deniz Soluklarımda kekik kokan avuçların Ağlardım bulutlara kuytuluklarda sensiz Mimoza kokardı yağmur yemiş saçların İnliyor istiridyeler gözyaşlarımı yutarken Sızıyor çatlaklarına tuzlu damlalar Kanıyor yaraları inceden kabuk tutarken Kesiyor döşümden kırık aynalar İnliyor istiridyeler gözyaşlarımı yutarken Niçinler kanayan yara sanki cehennem Fani dünyada çaresiz sonsuz bir sürgün Sabahlarıma düşer ateşten şebnem Boynumu bükmüşüm gözlerim ölgün Niçinler kanayan yara sanki cehennem Yıldızlar yağsaydı suskun gecelerimize Sussaydık öylece bir ömür hep bakışsaydık Vuslatı ekleseydik silik şecerimize Kenetlenseydi ellerimiz hiç konuşmasaydık Yıldızlar yağsaydı suskun gecelerimize Ah! Seminya’m ölsem de bu göç yollarında Gamzende son busem asılı kalsın Şehadetim şerbet olsun yorgun kollarında Bahar yeli küllerimi şehrine salsın Ah! Seminya’m ölsem de bu göç yollarında Necat USLU Şirimin seslendirilmesinde,video yapımında kocaman yüreğini ortaya koyup emek sarf eden güzel yürekli kardeşim Yalnızlık Abidesi(Fırat Efe POLAT)’ın yüreğinin sol alt köşesinden öpüyorum.Eyvallah |
güzeldi...