MAKYAJSIZ GECELERİMDEKİ EBABİL ÇIĞLIKLARIYine bir Ebabil çığlığı düştü yüreğime Nuh’tan kalma bir tufan düştü kirpiklerime Bu nasıl bir yangın ki Alev alev akarken hücrelerime Üşüyorum hicran silsilesinde Makyajını tazeleyen gece Dişlerini geçiriyor hayallerime Yılan gibi sokulup beynime Zehrini akıtıyor sinsice Ben sana sürgün Kendime mülteci Kaçıncı kıyametimi yaşadığımı bilmeden Üstüme sensizlikle karışık hüzün yağıyor Dilimde zifir tadında nikotin Esrarlı gecemde afyon kokusu Suratıma çarpan sensizlik lodosu Çok bilinmeyenli bir denklemin içinde Dönüp duruyorum hasret labirentlerinde Köşe başlarında hayal(et)in Sımsıkı sarıyorum boşluğunu Faili belli bu çağ yangınında Dilime pelesenk olmuşken adın Hüzün yine çatlaklarımdan sızıp Yüreğimin çatalından vuruyor Oy benim militan duruşlum Hani sormuştun ya ‘’Islık çalmayı nasıl öğrendin’’ Ben sana yalan söyledim Çocukken dizime batan cam kırığını Çıkardıktan sonra Acısı dinsin diye Üflemiştim İşte o gün bugündür Yaram her kanadığında Acımı dindirsin diye Hiç konuşmadan ıslık çalarım Bak yine dudağımda ölümcül bir ıslık Sana kanıyorum Sana yanıyorum Sana susuyorum Necat USLU |
Tebrikler güzel yüreğe.
Selamlarla