Öfke taşan o surattan yansıyan gün… Paramparça bir aynadan yansıyan, Bölük pörçük…
Çocuk anlamıyor ne zaman Parçalandı ayna; Önceki bütüne nasıl kavuşacak Parça parça o şeyler?.. En çok parçalanan da annesi, Bütüne kavuşmasını en istediği…
Bağırıyor “baba” dediği adam; “Baba” dediğinde Sevinç çığlıkları atan çok önceleri… O kelime boşaldı mı anlamından, O adamın… babasının yani; Önündeki gibi Boş bir şişeye mi benzedi?.. Zaten her şey o boş şişe gibi değil mi?
Annesi giriyor odaya; Boşalmış şişelerden biri daha… Anneliğini çıkarmış çoktan, Yerine de bir şey koymamış… Yok gibi sanki Ama var gibi de aynı zamanda… Görüntü var, ruh yok gibi…
Çocuk anlamıyor o olmayan şeyi Ama sezgiyle de olsa şunu anlıyor: O kadınannesi değil…
Dün gece ne oldu, anlamadığı gibi… Babası bağırıyordu yine, Dili dolanıyordu az önceki gibi; Yine bir şişeyi boşaltmıştı, belli…
İçine neleri sığdıramadı gece kim bilir, taşırdı sabaha?!.. Şimdi o taşan şeyler yüzünden mi Taş kesildi annesi böyle?!.. Söylenemeyen sözcükler mi taştı en çok da, Annesinin boğazında düğümlenen… Ama onun bedeninde olsa da Ortalıkta hüküm süren bir şekilde, Yönlendiren günün gidişini... Başka sözcüklere geçit vermeyen, “Sıranı bekle” der gibi…
Ne zaman gelecekti sıra peki Kendisine söyleneceklere?.. Ne zaman “kahvaltı hazır” diyecekti O kadın, Annesi olacaktı yine?!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
O TAŞAN ŞEYLER şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
O TAŞAN ŞEYLER şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
İnsanın ruhuna dokunan ve bir o kadar ahh ettiren hem çocuğa hem anneye hem de babaya.
Etrafimizda maalesef ki vardır onlardan bir tane.
Sürekli içip duran bir adam, ardından ardını toplayan bir kadın ve o evin içinde unutulan ve ya hiç görülmeyen ya da arada bir görülen o masum çocuk/lar...
Oysa çocuklar asla unutulmaya ertelenmeye ötelenmeye gelmezler. Bir travmadir bu durumlar onlar için:(
Hüzünlüydü ama hayatın da bir kesiti idi şiiriniz.
Bence bir evde en önemli model baba modeli. Çünkü ayaklarının üstünde durabiliyor olsa bile hem kadın/lar hem de cocuk/lar bir babanın getirileri ve götürüleri ile kendilerini şekillendiriyorlar.
Bir evde düzgün bir baba modeli yoksa o evde bulunan kimsenin dengesi tam olarak yerinde olmaz olamaz.
Maalesef o görülmeyen çocukların bir kısmı sonraki yıllarda çok farklı yollardan kendilerini göstermeye çalışıyorlar. Çok da güzel yerlere çıkmıyor o yollar…
Tabii, öyle bir ortamda yaşayan her çocuk ille kötü yönlere sapacak diye bir kural yok ama ne olursa olsun hiçbir çocuk görünmez olmayı, değersiz hissettirilmeyi hak etmiyor.
Evet, maalesef en çok çocuklar etkileniyor böyle durumlardan. Biz büyükler bir şekilde atlatabiliyoruz genelde ama çocuk yaşta, üstelik hayatı ilk deneyimlediği yerde, yani aile ortamında böyle olumsuzluklara maruz kalanlarda travmaya dönüşebiliyor bu durum.
İnsanın ruhuna dokunan ve bir o kadar ahh ettiren hem çocuğa hem anneye hem de babaya.
Etrafimizda maalesef ki vardır onlardan bir tane.
Sürekli içip duran bir adam, ardından ardını toplayan bir kadın ve o evin içinde unutulan ve ya hiç görülmeyen ya da arada bir görülen o masum çocuk/lar...
Oysa çocuklar asla unutulmaya ertelenmeye ötelenmeye gelmezler. Bir travmadir bu durumlar onlar için:(
Hüzünlüydü ama hayatın da bir kesiti idi şiiriniz.
Duyarlı yüreğinize tebriklerimle.
Selam ve Sevgilerimle...