Çok dar geliyor bu kıyafet… Yanlış anlama, görünürde bir sorun yok!.. Tam olarak oturmuş pantolon, Biraz yıpranmış da olsa… Bahsettiğim o değil, Başka bir kıyafet, üzerine geçirilen… Yanından geçen o yaşıtın genç hani; Onda olmayan o görünmez şey, Örten üzerini..?!
Onunki gibi değil sendeki; O şeffaf örtü, herkeste olan… Çöp tenekesinin içinde debelenirken Daha da daralıyor gitgide, Dikiş yerleri atıyor, İsyan ediyor “Bu bedene ait değilim” diye…
Zaten hangi beden ister ki onu, Böyle delik deşik..? Yağmura da, sıcağa da Bir şemsiye olmayan…? O örtü, korusun diye değil mi Onlardan seni oysa, Dışarının tokatlarından..?
Çöplere basıyor, İçinden lazım olanları ayırıyorsun… Yanından geçen genç Telefonuna bakıyor o anda… Bir video seyrediyor Hayata dair: Çöp toplayan gençleri anlatıyor… O ekrandan seyrediyor seni, Bir cam koyarak aranıza.
Sana değen rüzgârı hissetmiyor hiç, Güneş tatlı tatlı okşuyor yüzünü… Şeffaf örtü tam oturmus üstüne, Tam bir ayna oluyor gökyüzüne; Yazın ortasında bulut yığmıyor o göğe, Tek bir deliği yok.
Başka bir gökyüzüne müsaade etmiyor, Başka türden rüzgârlara… Çöpte debelenen bir gencin gökyüzünden Küçücük bir esinti bile değdirmiyor Ait olduğu o gence… Şemsiye oluyor ona.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
BAŞKA TÜRDEN RÜZGÂRLAR şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BAŞKA TÜRDEN RÜZGÂRLAR şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Resim de şiir de ne çok şey anlatıyor. En son sahilde gördüm bu kirli manzarayı, her gidişimde bu ve buna benzer bir tutumla karşılaşınca kafamı sallayıp şunu söylerim "ah buralar bizde olacaktı ki cennete çevirecektik!"
Gençler kumsalda toplaşıp, ateşler yakıp, şarkılar söyleyip demlenirler, iyi çok güzel sorun yok eğlenin, tadını çıkarın ama *okunu da çıkarmayın. Bi zahmet çöpünüzü toplamayı da unutmayın! Her akşam sahil yürüyüşüne çıkan güruh, banklarda oturup çekirdek çikletir, çöpünü de oraya buraya yere atar. Ya yok böyle bi şey! Her sabah o işçiler gelir, yığılıp biriken şişeleri, tenekeden taşan çöpleri, izmaritleri, çekirdek kabuklarını silip toplar bir de laf işitirler milletten "işi gücü ne yapacak tabi! benim vergimle maaşını alıyor!" Ya yok böyle düz bi mantık, bu kadar vandallık da olmaz yani! Bu insanların da bir gururu canı var, daha duyarlı olabilirsiniz.
Denize giriyosun, suda yüzen plastik şişeler, çer çöpler. Denizden çöp toplayıp kıyıya yüzüp bıraktığım bile oldu.
Çöpçü diye yaftalayıp yapıştırmadan o etiketi o genç çocukların üstüne, beynindeki çöplükten kurtul önce...
Dedim ya çok şey anlatıyor bazen bir şiir. Duyarlı anlamlı şiirdi, sevgiler güzel yüreğinize...
Bir de şunu anlamıyorum: Çevresine bu kadar kör olan o insanlar yanlarındakinden de mi utanmıyorlar hiç? Diyelim, yanında sevgilisi ya da bir akrabası var; yediklerini, içtiklerini onları toplamak zorunda olanları hiç düşünmeden, fütursuzca yerlere atarken ne kadar anlayışsız ve vicdansız olduklarını ilan etmiyorlar mı bir nevi?
Yani o insanların sadece o çöpleri toplayanlara değil, herkese karşı da takındıkları genel bir tavır bu bence. O çöpü toplayacak insandan çok da farklı bakmıyordur bence öyle bir insan hayatındaki diğer insanlara. Bence kendine bile önem vermiyordur. Çünkü kendine gerçekten önem veren biri saygı duyar kendine öncelikle, bir insana yakışmayacak davranışlarda bulunmaktan çekinir.
Ben anneannenizin vefatının yıl dönümü sanmıştım. O fotoğraf ve onunla ilgili yazdıklarınız öyle etkiledi ki beni, duygusallaştım doğal olarak, o yüzden yanlış anladım. Yitirdiğimiz sevdiklerimizi anmak için ille de bir yıl dönümü olması gerekmiyor tabii. Yanlış anlamadan ötürü kusura bakmayın.
Öylece kalakalırsın, kendinden öteye geçemezsin, Bir gri gölge gibi kaybolur suretin, Ve gözlerin buğulanır, ağırlığı çöker omuzlarına. İçinde gezinen yarınlar, kırık bir düşün artıklarıdır, Kimi zaman çaresizce içini açarsın, sadece kendine.
Bazen soğuk iner yüreğine, içindeki ritim kesilir, Bir karabasan gibi çöker üzerine sessizlik. Ellerin üşür, gözlerin yorgun, Ve umut, içindeki buz tutmuş bir deniz gibi, uzaklarda kaybolur. İçin için, kendini kaybedersin o derinliklerde.
Bazı şiirler gerçekten t'arifsiz. Bazı şairlerde birkaç kez görebiliyoruz bunu. Nacizhane görüşüm.. bence siz de bu yetiye sahipsiniz. Başlık bile farklıydı. Güzeldi. Saygıyla..
Çok dar geliyor bu kıyafet… Yanlış anlama, görünürde bir sorun yok!.. Tam olarak oturmuş pantolon, Biraz yıpranmış da olsa… Bahsettiğim o değil, Başka bir kıyafet, üzerine geçirilen… Yanından geçen o yaşıtın genç hani; Onda olmayan o görünmez şey, Örten üzerini..?!
Ahenkli ve konusu çok güzel olmuş Tebrikler efendim
Gençler kumsalda toplaşıp, ateşler yakıp, şarkılar söyleyip demlenirler, iyi çok güzel sorun yok eğlenin, tadını çıkarın ama *okunu da çıkarmayın. Bi zahmet çöpünüzü toplamayı da unutmayın! Her akşam sahil yürüyüşüne çıkan güruh, banklarda oturup çekirdek çikletir, çöpünü de oraya buraya yere atar. Ya yok böyle bi şey! Her sabah o işçiler gelir, yığılıp biriken şişeleri, tenekeden taşan çöpleri, izmaritleri, çekirdek kabuklarını silip toplar bir de laf işitirler milletten "işi gücü ne yapacak tabi! benim vergimle maaşını alıyor!" Ya yok böyle düz bi mantık, bu kadar vandallık da olmaz yani! Bu insanların da bir gururu canı var, daha duyarlı olabilirsiniz.
Denize giriyosun, suda yüzen plastik şişeler, çer çöpler. Denizden çöp toplayıp kıyıya yüzüp bıraktığım bile oldu.
Çöpçü diye yaftalayıp yapıştırmadan o etiketi o genç çocukların üstüne, beynindeki çöplükten kurtul önce...
Dedim ya çok şey anlatıyor bazen bir şiir.
Duyarlı anlamlı şiirdi, sevgiler güzel yüreğinize...