Gün KulağınaKırık gülüşün dallar esen rüzgarıyla Çiçekler açtı kayıp bir yol Az sonra ve Issızlık içinde geceleyin Aldatarak geçeceğim gayeleri Ağır beraberlik içinde Mutlaka sokaklara düşüp Meşalenin raksıyla dansını edecek sevmelerim Boşuna başımı taşlara vurduğum vaktin en uçurumu Üzerimde bakışların mabut şeni Biçare latif giydirir Gözlerimin safi ışığına Dem havanın hayal ilhamıyla konuşurum Her şey nakaratlar üzerinde kıvrım Dalgalı birer duman güller Konuşurum ben Yaşamaktan kalan belleğimde Sil baştan coşkunun sevda treni Yeterince ciddi Yolculuklara çıkmanın kaçıncı gündoğumunda İyi ve güzel olanla Irmaklarla sevişirim Yanımda hafiflemiş bir an Sözcük sessizliğiyle kanatlanır Ateşli bir payda Sanki yeniden ellerindeymiş gibi yarının kilitleri Esinti gülüşlerinin altındaki çılgın ağaçlar gibi kımıldanıyorum Gün kulaklarına Bir şeyler söylemek istedim Ve hep bir şey ... |
'' yarının kilitleri'' --''Sil baştan coşkunun sevda treni''
cüzdandan yeni çıkmış cümleler bunlar..
hemen her şiirinde bu ve benzeri imgeleme örneklerine rastlamak mümkündür. şiirleri bir karnaval gibi renkli ve kıpır kıpırdır hep.
coşkusuyla bir ırmağın türküsüne bandırır yüreğinizi.
her kelamı apaçık bir anafor tacı.
sözcükleri sessizliğiyle şiirin ormanın geçirirken
tüm ağaçlar ona selama durur.
rüzgarlar içindeki tellerini titretir.
denizler bir kucak dolusu mavisiyle
bir kucak dolusu tebessüm dalgaları bırakır şiirin sahiline.
işte,
fırından yeni çıkmış ve fırından yeni satın alınmış beklentiler
çekirdeği henüz süt bağlamadan,
tazeliğini hiç vakit kaybetmeden fısıldamaya başlamış günün kulağına.
gece bir gelincik gibi kanadığında, ışıklar da bir bir solup gittiğinde.
harlanmış bir meşalenin raksında binlerce ışık saçmak istiyor sevmeler.
füme füme ayın şavkı gibi adeta.
''ister geceleyin olsun ister yalnızlıkta,
ister sokakta olsun ister kalabalıkta
hayali hep havada dans eden bir meşale''
eyvallah o halde.
sevgiyle ve tebessümle