(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
..... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
..... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Her sanat yapıtının dünyası, bir bakıma, onu alımlayanın dünyasıyla bütünleşir. İki dünyanın karşılıklı alışverişinden kendi benliğinin aydınlandığını gözler kişi...
göğün uzun damarlarında fırtınalar söndürülemez bir yangınsınız siz ağır gemilerle gitmemiş miydiniz sabahtan hangi iklimle yalpalandıysanız rüyalarıma güneşimde kendinizi buldunuz
sürtünün her bir kıyıya yalnızlıklar tek başına yaşanmaz
karanlık çözümü ışığın gözünde telaş her yan aydınlık her yan sessiz bir
zulmet…
mükemmel ötesi bir şiir yine bu sayfada.. ve bu durum onaylanmış ta.. kutlarım dost.. sevgiyle..
hep gölgeliyor karanlığı dalında lekesiz umut ............. biraz otursaydın fırsatlarımda sevda izahını yapacaktı tarihin şiddetli haykırışı ............... Okurken mutlu olduğum şiir. Soyut şiir gibi görünse de, dikkatlice okununca, gayet güzel benzetmeler ver. Tebrikediyor ve kutluyorum. Selamlar, sevgiler Atatürk'ün şehri Samsun'dan
Türkü sevinç, türkü çile Konup göçer ilden ile İnsanı yaksalar bile Türküleri yakamazlar ...... Sevgi eker, dostluk biçer Çiçek olur barış açar Böyle gelmiş böyle geçer Türküleri yakamazlar ..... OBALI der türkü Ata Baş eğmedi hiç bir zata Böyle bilsin yedi kıta Türküleri yakamazlar (Aşık OBALI-Türküleri Yakamazlar) ... Teşekkürler Karacaolğlan, Emrah,Pir Sultan Abdal, Köroğlu ve Mahzuni ....adına, yani türküler adına Engin sevgiler, selamlar tekrar tebrik ediyorum.
İşte bir 'Şiir' daha belki sayfalarca yorum yazabileceğim/yazılabilecek.. Bir çok duyguyu içinde barındıran, betimlemelerle, benzetmelerle ruhunuzu satırların içine, derinliğine çeken, orda durup düşündüren ve yeniden başa dönüp okutturan.. Ee şimdi gelin çıkın işin içinden, gelin de yazmayın böylesi bir 'Şiir'e yorum ve uzun olmasın:)) Neresinden başlamalı, hangi ucundan tutup dalmalı satırlara bilemedim! Çıkamamaktan korkuyorum 'Şiir'in içinden.. Yalnızlığın derin karanlığında, kasvet, hüzün ve burukluğunda umutsuzluk bulutları üzerine çökmüş parçalanmış, üşüyen, sızlayan, kendini/hayatı/yaşanmışlıkları(nı) sorgulayan 'Yürek' ve 'Şair' der ki ; Ah be hayat ah be yüreğim.. Yüreğimdeki 'Sızı'm. Aha taa şuramda sol göğsümde büyüyor. Büyüdükçe yürüyor yukarılara. Aklım ruhum bedenim karışıyor hepten.. Bu sızı bazen bir aşktan geriye kalan, bazen yaşanmasından korkulan bir ayrılıktan.. Kalabalığın içindeki yalnızlık kadar büyük.. Ölüm kadar soğuk. Acıtan.. Fırtınalar esiyor yüreğimde. Görün anlayın! Ah be zaman/hayat/insanlar keşke görebilseniz/bilebilseniz.. Anlayabilseniz nasıl da savrulmuş darmandağınık oluşunu ruhumun.. Öyle bir anda, zamanın bir an'ındayım ki; tenimin ölüm olmasını isteyecek, 'hiç' olmayı isteyecek kadar.. Hiç'likte tüm ağırlığınca var olacak kadar.. Sanki ölümlerin ardından, ölüm tadındaki ayrılıkların yanısıra ve en mutlu anların öncesinde gelip yerleşiyor ben tutunmak istedikçe umutlarımın kırıldığı/kırık olduğu tüm hüzünler içime. Sızlatır içinize girerken. Sızlıyor yüreğim be Anne.. Benim güneşimle ısınanlar, kendini bulanlar şimdi üşütüyor beni.. Gölgeleniyor ışığım.. Suskunluğumun içinde isyanım.. Ama korkma! Yırtacağım bu karanlığı. Delip çıkacağım o karanlığın içinden, inadına yıkılmayacağım. Kavuşacağım aydınlığa, o ışığa, gör bak yenik düşmeyeceğim hayata.. Biliyorum, bil, inan! Geçecek elbet! Zaman.. zaman gerek biraz sadece.. Şimdi.. Şu anda, sessizliğin çığlığında var gücüyle haykıran ruhum/yüreğim kağıdın parmağı kesmesi gibi kesilmekte.. İnce ince doğranıyor.. Doğruyor hayat/sevda/zaman/yaşanmışlıklar(ım) hepsi herşey/tümü şimdi sanki bir neşter.. Ve herbiri tenime asıldıkça asılıyor tıpkı/sanki ölüm, ölüm gibi, zulmet ve zulmetin karanlığı gibi.. Off be Sn. Şair off.. Dağıldım 'Şiir'inizle ben de.. En iyisi keseyim yorumumu da burada:) Daim olsun yüreğiniz/kaleminiz her daim.. Çok hakkıyla ve layıkıyla düşmüş güne. Can-ı gönülden kutlarım, tebriklerim çokca. Saygı ve sevgilerimle...
sera. tarafından 7/17/2010 12:29:01 PM zamanında düzenlenmiştir.
uzun soluklu bir yorumun yüreğine düştüm kendimi dinledim sizden hem de hiç yorulmadan
oysa yorgunluğum sessizliği kamçılarken göğsümde duran sızadan korkmuştum gölgenizde yorgunluğumu paylaştınız hüzünden bir dem tutarak sarılmıştım şiire sarıldığım gibi Anneme
ahh yeryüzü arlandığından beri taşlar secdede her dem huzura damlayan nağmedir sanma ki düşler bu heves geçici kılındı ki, göçler inançlarıyla süzüldü şafağın omzundan bak, aynada zaman çatmış mı kaşını inatla bu ağacı seyret hep gölgeliyor karanlığı dalında lekesiz umut
... Kabzası firuze işlemeli bir tabanca gibi daldı sokağın havasına. Kıyılarını aşındıran sorgulardaydı. Şah damarına saplanan sıcacık bir ter boncuğu aşağı bıraktı kendini. Cebinden oyalı mendil kadar hasretti. Hasretlikti, mektup kirpikleri gibi yanık yanıktı…
Ateşi sevmek kime yadigar kalır tanrı!
Ateşten evvel yanmış bir söz var bende kalbime kan gibi girmiş. Ölüm koyusudur sevdaya tutulmak. Ama kibirsiz bir renk yağmuru altındaki kelebek dansıdır gözlerinde üşümek. Kırlangıç bakışlarında alelacele susmaktır.
Pusuda bekleyenler var... Çattım kaşlarımı... Dışarı çıkamam... Çıkamam dışarı kaşlarım var. Al işte veriyorum: bunlar örgütsel dokümanları aşkın. Bedeli ödenmiş... Yarım kalmış... Ölümcül bir sevda...
Göremezdi sokaklarında yaşadığına dair bir belirti. Oysa yüreğine hücum eden yaralı geceler vardı. Her uyandığında aramak, ardı sıra gezinmek vardı. Çünkü o vardı esmer teni üzerine ısmarlanmış zehir mavisi gözleriyle.
Hayal perdesini aralayıp çırçıplak hayatın içinde olmak. Çok güzel benzetmelerle bezenmiş her dizesi ayrı tad veren şiiri yürekten kutlarım. Tebrik ve saygılarımla.
"ahh yeryüzü arlandığından beri taşlar secdede her dem huzura damlayan nağmedir sanma ki düşler bu heves geçici kılındı ki, göçler inançlarıyla süzüldü şafağın omzundan bak, aynada zaman çatmış mı kaşını inatla bu ağacı seyret hep gölgeliyor karanlığı dalında lekesiz umut "
karanlık çözümü ışığın gözünde telaş her yanda aydınlık her yanda sessiz bir zulmet…
ölümcül sancının ardından doğdu titreyen baharlar, giz gibi dokurken toprağı sımsıkı sesler dağın mor yamaçlarında sızlandı duvarlar dayanıksız acıydı bedenleri soluğundan su içilemeyen unutulmuş anıların kesik yaşamı çağıldayan seslerle öldünüz sandığınızda gül kurusu taneler bayat
birazdan ince bir rüzgarla döküleceksiniz
sizi kuşlar okşayacak...
şimdi herkes gibilerin içinde tenime asılmaları var ölümün gördünüz mü aynada soğuk yüzümü ve darmadağın saçlarını günün
dert gölgelerin salkım köklerinde yarılırken bulut kaybetmiş olacağım upuzun yokluğu ıssızlık kulağıma ne anlatırsa anlatsın en zorundan başlıyordu hayat denize neden indi üzümler aklın uykularına mı yattı gecede hilal yağmuru dinleyin bir anları içiyor hüzünler
yere çıplak ayakla basan çocukluğumu hiç unutmadan tenime yapışan serinlikten kalkacağım Anne tomurcuklar büyüyecek aklımın keskin yüzünde. ahh biraz otursaydın fırsatlarımda sevda izahını yapacaktı tarihin şiddetli haykırışı
ahh yeryüzü arlandığından beri taşlar secdede her dem huzura damlayan nağmedir sanma ki düşler bu heves geçici kılındı ki, göçler inançlarıyla süzüldü şafağın omzundan bak, aynada zaman çatmış mı kaşını inatla bu ağacı seyret hep gölgeliyor karanlığı dalında lekesiz umut
muhteşem imgeler ve muhteşem bir şiir... kutlarım saygılar....
şimdi ne diyeyim şair öyle dolu yazdım ki az önce,elektirikler gitti
yürekte kaldı tüm güzel cümleler..ama kısaca, ruhum çocukluğuna dönmek istedi okuyunca şiiri.. sesli okudum şiiri,bu da farklı bir keyif ve hüznün tetikleyicisiydi galiba..
göğün uzun damarlarında fırtınalar söndürülemez bir yangınsınız siz ağır gemilerle gitmemiş miydiniz sabahtan hangi iklimle yalpalandıysanız rüyalarıma güneşimde kendinizi buldunuz ....... selam olsun şiire...